Adamlık, madamlık ve ölüm

Antalya'da dün Alman bir kadın turiste, yaya geçidinin tam da ortasındayken bir kamyon hızla çarpıp metrelerce uzağa fırlattı.

Yazıyı yazarken hekimler hastanede kendisini hayatta tutmaya çalışıyordu.

Kaliteli kamusal sağlık hizmetinden yararlanmak doğumundan ölümüne hayatın her alanını kapsıyor.

Ne yazık ki bu gerçek, mıncık mıncık edilen anayasa maddeleri arasında kaybolup gitmiştir.

Tayyip Bey, Allah selamet versin yıllar önce her nedense değişik bir ölçü belirlemiş ve ilan etmişti:

"Bir adam gibi ölmek ve bir de madam gibi ölmek var."

Dileyelim Alman turist hanım kuralın dışında kalsın. Adam gibi de madam gibi de ölmesin sağ salim ülkesine dönsün.

Tayyip Bey kendisi için de geçerli olduğunu bildiği bazı gerçekleri gazete ve TV'lere şöyle hatırlatmıştı.

"Dünyanın makamları nerede kalıyor Burada kalıyor. Paran pulun her şeyin nerede kalıyor Burada kalıyor. Cumhurbaşkanı olsan ne yazar, başbakan olsan ne yazar, multimilyarder olsan ne yazar Hepsi geçici. Ne diyordum size hatırlayın, biz bir gün ölmeyecek miyiz Öleceğiz. Bir adam gibi ölmek var, bir şey söyleyecektim ama onu söylemeyeceğim, bir de madam gibi ölmek var. Ölelim ama adam gibi ölelim..."

(Tarih 15.10.2012. Yani henüz başbakan iken!)

Dua edelim Alman kadın turisti hekimlerimiz madam gibi de olsa ölmekten kurtarabilsinler.

Adliyeden hastanelere, okullardan karakollara kamu hizmetinde kaliteyi belirlemek hiç kolay değil.

Özverisiyle yaşam kurtaran bir hekimin, bir güvenlik görevlisinin, bu hizmetine kaç lira değer biçilebilir ki

Ya da bir yaşamın ölümle noktalanmasına yol açan bir başka güvenlik görevlisinin hizmet kusuruna veya kastına

Kamu hizmetini paraya çevirmek kolay değildir.