Sizce bunlar hangi partilidir
AHMET TALİB ÇELEN
-Genellikle orta ve düşük gelir grubundan dindar âile geleneği içinde yetişmişlerdir.
-Allah'a Peygamber'e îmân ederler ve ekseriyet îtibâriyle dinlerini yaşamaya gayret ederler.
-İstanbul, Ankara, Bursa, Kocaeli gibi büyük şehirlerde de büyük ağırlıkları olmakla birlikte hâkim karakter olarak Anadolu insanıdırlar. Zâten ilk nesil kökenleri büyük şehirlere de Anadolu'dan gelmiştir. Sorsanız hepsinin geldiği bir Anadolu köşesi vardır.
-Evlerinde Kur'ân-ı Kerîm baş köşede asılıdır ve hemen herkes ona büyük hürmet gösterir. Ev halkının tamâmı veya büyük çoğunluğu Kur'an okumayı bilir.
-Âilenin tamâmı Kur'ân Kursu'nda en azından bir müddet okumuştur. İmam Hatip Lisesi mezunu olanlar çoktur.
-Kitaplıkları çok zengin olmamakla birlikte hemen her evde kitaplık bulunur. Kitaplıkta Kur'ân Meâli, Peygamberler Târihi, Kimyâ-yı Saâdet, İhyâu Ulumiddin, Ömer Nasuhi Bilmen İlmihali, Huzur Sokağı… gibi kitaplar mutlakâ bulunur. Câmianın yeni yetişen nesillerinde entellektüel alâka artışına paralel olarak kitaplıklarda zenginleşme de olmuştur elbette. Binâenaleyh, Necip Fâzıl, Kadir Mısıroğlu, Sezai Karakoç, Nurettin Topçu, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Abdurrahim Karakoç… gibi yazarlar ve şâirlerin kitapları da bu kitaplıklarda kendine bolca yer bulmuştur.
-Hz. Peygamber aşkı temel husûsiyetlerden biridir; olmazsa olmaz.
-İstisnâsız hepsi Osmanlı'yı sever ve hâtıralarına büyük hürmet besler. Osmanlı'nın temsîl ettiği değerlere, ulaştığı sınırlara ve büyük güce hasret duyarlar. Günümüzde de öyle bir devlet sâhibi olmak yüreklerindeki dokunulmaz sevdâ ve idealleridir.
-Sanattan, felsefeden yana heves ve birikimleri pek yoktur. Fikir ve felsefeden çok fiilayâta eğilimlidirler. Ama bu eksiği hisseden yeni kuşakları bu mevzûlarda da çabalamakta ve belli mesâfeler almaktadırlar. Oldukça iyi denilebilecek sanat, kültür, edebiyat elemanları yetiştirdiklerini söyleyebiliriz.
-Ülkenin geriliğinin en büyük suçlusu îlân edilmelerine rağmen ülkenin ilerlemesini en çok isteyen, bu yolda her türlü fedâkârlıklara katlanabilecek kesimdir. Türkiye'nin teknolojideki her hamlesini çocukça bir samimiyetle, gözyaşlarıyla anarlar, dost sohbetlerinde mevzû yaparlar. Ömründe hiç alamayacağını ve binemeyeceğini bildiği hâlde ülkesinin yaptığı otomobil için "Bugünleri de gördük, Avrupa'ya imrenirdik, şükürler olsun!" diye ağlayanları bile görürsünüz.
-Yine bu cümleden olarak Türkiye'nin savunma sanayiinde %80 millîleşmesine çocuklar gibi sevinirler. İHA'lar, SİHA'lar, KAAN savaş uçakları, ATAK helikopterleri, ALTAY tankları, BORA keskin nişan tüfeği, FIRTINA obüsü, ANKA insansız hava aracı, ATMACA millî gemisavar, GÖKTÜRK millî keşif uydusu, HÜRKUŞ eğitim uçağı, KASIRGA füze, İDA (insansız deniz aracı)… gibi millî teknoloji ürünleri onlar için bayramlık değerlerdir. Bu yüzden TEKNOFEST teknoloji festivallerine çoluğu çocuğu ile sevinçle katılır.
-İçlerinde kemalist yoktur. Kâhir ekseriyeti 5816'nın kalkmasını ve hakâret etmeksizin yakın târihin artısı-eksisiyle tamamen ortaya çıkarılmasını ister.
-Hemen hepsi tek parti devri Müslüman kıyımlarını bilir ve bunları şiddetle tenkîd eder.
-Birçoğu bir zamanlar dindarların giyotini olan 163. maddeden yargılanmış veya cezâ almış insanların çocuklarıdır. Kendileri de en azından 12 Eylül 1980 sonraki zulümleri yaşamış, başörtüsü yasağı günlerini görmüş, 28 Şubat zulümleriyle mücâdele etmişlerdir.
-İsyan gelenekleri yoktur. Devletin bâzı uygulamalarını tenkîd etse de gürültü patırtı çıkarmazlar. Son sözünü sandıkta söyleyeceğine dâir bir iç güveni vardır. Bu yönüyle demokrasi muhâlifi gösterilse de demokrasiye en uygun tavrı gösteren kesim olmuştur. En büyük kalkışmasını 15 Temmuz 2016 gecesi darbecilere karşı göstermiş ve sabaha zaferle çıkmıştır.
-Mutlak olarak CHP'ye karşıdırlar. Siyâsette temel duruşları budur denilse yeridir. Adnan Menderes'ten bu tarafa birçok partiyi desteklemişlerdir ama aslâ CHP'ye muhalefetleri değişmemiştir. Siyâsette temel amaçları CHP'nin iktidâra gelmemesidir. Bunun dışında din-vatan-millî ve mânevî değerlere en yakın bulduğu partiyi desteklerler. İktidâra gelme ümîdi verip vermemesine göre bu hususta tercihleri zaman zaman değişmiştir.

34