Seni seviyoruz yobaz adam!

İslâm düşmanları, İslâm'a duydukları kin ile Ak Parti nefretini birleştirerek İslâm'a Ak Parti üzerinden saldırıyorlar. Ak Parti'nin onların bu düşmanlığının hakkını verip veremediği ayrı mesele ama bu söylediğimiz bir vâkıa.

Evet, Ak Parti iktidârının başörtüsünün bütün ülkede, bütün kurumlarda serbest edilmesi, Ayasofya'nın ibâdete açılması, Taksim'e câmi yapılması gibi İslâm düşmanlarını çıldırtacak hamleleri oldu. Ama kemalizmin bütün ülkenin ufkunu en kesif şekilde kaplaması da bu iktidar zamanında oldu. Ve bu gidiş bütün hızıyla devâm ediyor. Ne var ki kemalizmin bu yükselişi kemalistleri asla tatmîn etmiyor ve İslâm düşmanlıklarını Ak Parti üzerinden en sert şekilde devâm ettiriyorlar. Ak Parti onların suyuna ne kadar gitse de yaranamıyor. Ak Parti ne yapsa onlara göre gizli ajandası İslâmcılık-Osmanlıcılık. Öte yandan, Ak Parti'nin aslî dindar kitlesi de Ak Parti'nin gittikçe kemalistleştiği ve özünden saptığı düşüncesiyle kendi partilerine sert tenkitler getiriyorlar.

İflâh olmaz İslâm düşmanı kemalistlerin son günlerde en sevmedikleri bakan Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin. Yusuf Tekin, aslında kemalistleri de rahatsız etmemeye çalışarak yıllardan beri yabancı bir zihniyetle teşekkül ettirilmiş ve pelteleşmiş müfredâtı bir miktar millîleştirmeye gayret etti. Bu kadarcık bir çaba bile Yusuf Tekin'i millî değerlerimizin ve bilhassa İslâm'ın amansız düşmanı odakların hedef tahtası yapmaya yetti. Yusuf Tekin kîninden dolayı parmaklarını yiyecekler. Yusuf Tekin de aslâ geri adım atmıyor ve Ak Parti'nin umûmuna hâkim olan kemalist korkusunun tersine cesurca yoluna devâm ediyor. Bakınız Ak Parti'nin Batman merkez ilçe 8. olağan kongresinde Yusuf Tekin Hoca neler söylemiş:

"Sizin laiklikten anladığınız şey şu; 1940'lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşın Kur'an-ı Kerim öğrenmesini yasaklamak. Siz bunları laikliğin gereği olarak yaptınız. O zaman sizin laiklikten anladığınız şey ile benim laiklikten anladığım şey aynı değil. Sizin laiklikten anladığınız Müslüman düşmanlığıdır. Ben laiklikten bütün vatandaşların hangi dine inanırlarsa inansınlar dini inanç ve ibadet hürriyetinin devlet garantisi altına alınmasını anlıyorum. Sen neyi anlıyorsun Sen Müslümanların inanç özgürlüğünün prangalar altına alınmasını, yasaklanmasını anlıyorsun. O zaman ikimizin laiklik anlayışı arasında kuşkusuz fark var. Kendi icat ettiğin bir laikliği bana dayatıyorsun. Bu olmaz. Üniversiteye başörtüsüyle gitmek isteyen çocuğu ikna odalarına almayı laiklik gereğiyle yaptınız. Kendi ideolojik bakış açılarını bize dayatmak isteyen birileri evrensel tanımlamalarla asla örtüşmeyen kavramları bize dayatıyorlar ve bizi bunun üzerinden eleştiriyorlar.

Müfredatta yaptığımız şeyleri eleştiriyorlar. Diyorlar ki, sizin yaptığınız şeyler çağ dışı. Sizin yaptığınız şeyler laikliğe aykırı. Ben de diyorum ki, Erzurum'un bir köyünden çıkan bir insan olarak içinden çıktığım toplumun değerleriyle çocuklarımın yetişmesini istiyorum. Bu değerlerden gurur duymasını istiyorum. Bunun mücadelesini yapıyorum. O yüzden de bunları yapıyorum. Siz beni ne kadar eleştirirseniz eleştirin yine bunları yapmaya devam edeceğim."

Bir Müslüman Türk olarak Yusuf Tekin'i bu sözleri sebebiyle tebrîk ediyorum, muhabbetle kucaklıyorum. Yıllardan beri duymayı beklediğimiz sözler bunlar.

Ama bir Müslüman Türk'ü mutlu eden şey kemalist CHP'yi kahreder. Onlar da kendilerinden beklenen tepkiyi ânında verdi. Şöyle:

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekinin laiklikle ilgili ifadelerine tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, Tekin hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu.