Yanlış yoldasınız Kemal bey!..

Yazıya giriş notu; Aşağıdaki satırları, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı başörtüsünü yasal güvence altına alma ile ilgili partisinin kanun teklifi TBMM'ne sunulmadan kaleme aldım. Çünkü, Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından sonra kanun teklifinin sunulmasını bekleyip içindeki maddeleri görmeye, okumaya bile ihtiyaç hissetmedim. Her şey o kadar açık ki!.. Karşılıklı hamleler peş peşe geldi... CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun önceki akşam açıkladığı başörtüsü teklifinin ardından AKP sözcüsü Ömer Çelik'den Tayyip Erdoğan'ın bugün yapacağı grup toplantısına kilitlenme çağrısı geldi. Hatırlatmakta fayda var; -Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından paylaştığı videoda şunları söyledi: " (..) Bu yaralardan biri de başörtü mevzusu. Burada bizim de yanlışlarımız oldu geçmişte. Ama değişmeyi öğrenmeyi bildik. Şimdi bir sonraki aşamaya geçme zamanı. Bu meseleyi toplum olarak aşma, geride bırakma zamanı. Konuyu devlet ciddiyeti ile çözme ve siyasetçilerin iki dudağı arasından çıkarma zamanı. Evrensel hukuk ilkeler ile uyum içinde bir kanuni çerçeve oluşturduk. Kadınların giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkartacağız. Yarın itibari ile bu yarayı sonsuza kadar kapatacak adımı atıyoruz. Kanun teklifimizi grup toplantımızdan hemen sonra TBMM'ye sunacağız. CHP grubu eksiksiz, amasız, fakatsız ve yüreklice bu kanunun arkasında duracaktır. Sarayın da samimiyet turnusolü bu Bakalım onların tutumu ne olacak Türkiye'nin yaralarını bir bir kapatma konusunda yol arkadaşlarım benimle. Türkiye'nin çok kanayan yaralarını kapatma konusunda da biz daha cesur olacağız. Bundan en ufak bir şüphem yok ve sevgili halkım bu zor, ama zor olduğu kadar da hakiki olan yolculukta sizi de yanımda görmek istiyorum" -Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: "Hak ve özgürlükler mücadelesinin öncü siyasi hareketi biziz. Mücadele ettik, bedel ödedik, geri adım atmadık. Çarşamba günü Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımızın yapacağı grup konuşması bu tarihi mücadelenin yeni bir aşaması olacaktır. Çarşamba günü herkesi ekran başına bekliyoruz. Cumhurbaşkanımızın açıklamaları, hak ve özgürlükler mücadelemizin tarihine atılmış çok güçlü bir imza olacaktır." AKP'nin yeni anayasa vaadinin seçim beyannamesi olacağını çook uzun zaman önce söylemiştim. Bu bir tahmin değildi. Sarayda yapılan hazırlıkları biliyordum. Ulaşabildiğim ip uçlarını da buradan paylaşıyordum. Ancaak!.. Kemal Kılıçdaroğlu ile Tayyip Erdoğan arasında bir süredir devam ede gelen ön alma mücadelesi çok farklı çok sıkıntılı bir noktaya doğru kayıyor... AKP'ye benzeyerek AKP'yi yıkma stratejisi!.. CHP başörtüsünü yasal güvenceye alma girişimiyle laikliğe darbe vurduğunun, parti ambleminde 6 oktan biri olan laikliği kaldırdığının farkında mı.. Muhtemel ki, AKP biz zaten bunu halletmiştik yeni anayasa da yazacağız diyecektir, AKP el yükseltecek... Yine muhtemel ki, Kürtlere ve Alevilere yönelik anayasal güvenceler içeren yeni anayasa vaadini açıklayacak. Her eksende parçalara ayrılıp dağılacağız!.. Konuyu fazla dağıtmadan devam edelim; Başörtüsünün yasal güvence altına alınması hangi akla hizmet.. Kadınların giyim kuşamı, daha dar bir siyasetin tekeline oturtulmuş olmuyor mu.. Geçmişte başörtüsüne konulan yasaklar ne kadar saçma ise bu da aynı. Haa!.. Maksat, Cumhur İttifakı'nı köşeye sıkıştırmak mı.. Karşı mahalleden oy devşirmek mi.. Hiç aklınıza geliyor mu, koro halinde "Bak reis haklıymış. CHP bile onun dediğine geldi. Yaşa, var ol Tayyip Erdoğan" diye bas bas bağıracakları... Haydi bunları da