Sıra, Özel Kuvvetler'e mi geldi..

Hararetli gündemimizin derinden derinden tartışılan bir konusu var; Necip Hablemitoğlu suikasti... Enteresan bir seyir izliyor. Sarayın dehlizleri ile devlet içinde bazı odaların kıyasıya mücadelesi var... Yüksek Askeri Şura (YAŞ) bu hafta toplanıyor. Terfiler belirlenecek. Karargahlarda sıkıntılar had safhada. Tarikat ve cemaatlerin terfilerde etkin olması hadisesi!.. Askerin içi kan ağlıyor!.. Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin... Bu ismi bilirsiniz... Genelkurmay eski İstihbarat Başkanı... İsmail Hakkı Pekin, hafta sonu KRT TV'de Semra Topçu'nun sunduğu "Haftanın Panoraması" programına konuk oldu. Çok önemli açıklamalar yaptı. Programı izlememiş olabilirsiniz düşüncesiyle, üşenmedim, deşifre ettim. Pekin, Necip Hablemitoğlu suikastine de adı karışan ve halen kaçak durumda olan emekli albay ve avukat Levent Göktaş'ı nasıl tanıdığını ve bu konudaki son gelişmeleri anlattı. İsmail Hakkı Pekin'i tanırım. Çok konuşmuşluğumuz var. Bin düşünür bir söyler. Bakın, neler anlatıyor; -Öncelikle şunu söyleyeyim Levent Göktaş, yetenekli birisi, faaliyetlerine görevlerine baktığımız zaman önemli başarılara imza atmış birisi ama övülmekten hoşlanan aynı zamanda, etrafında efsanevi hikayelerin yaratıldığı onun da hoşuna gittiğini gördüğümüz bir isim. Genelkurmay Personel Dairesi Başkanı'yken 2003 yılında, Özel Kuvvetler Genelkurmay İkinci Başkanı'na bağladır, o zaman da Yaşar Büyükanıt İkinci Başkan'dı. Bana 'Levent Göktaş'ı Özel Kuvvetler'den alın ve başka pasif bir birliğe verin' dedi. Biz de başka birime verdik. Büyükanıt o sene Birinci Ordu komutanı oldu. Askeri Şura'dan sonra o gidince Genelkurmay İkinci Başkanlığı'na İlker Başbuğ geldi ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na da Aytaç Yalman geldi. Bir gün Levent'i Aytaç Yalman'ın yanına girerken gördük. Beni çağırdı ve 'Levent'i tekrar Özel Kuvvetler'e tayin edin' dedi. O zaman 'İkinci Başkan istemişti' dedim. O da 'Özel Kuvvetler'de aktif bir yere değil de daha pasif bir yere tayin edin' dedi. Öğretim görevliliğine aktardık. Arkasından İkinci Başkan İlker Paşa bir-bir buçuk ay sonra 'Levent'in tayinini kim yaptırdı' diye sordu. Anlattım, 'peki tamam' dedi. Sonra anlıyorum ki, Büyükanıt, İlker Paşa'yı aramış 'Onu niye aldın' gibi laflar söylemiş. - Büyükanıt, 2004 yılında Kara Kuvvetleri Komutanı oldu. İlk işi de Levent'i o görevden almak oldu. Özel Kuvvetler'deki öğrenim başkanlığı görevinden alınınca Levent de istifa etti ve emekli oldu. Avukatlığa başladı. Hatta yanında da daha sonra onla beraber cezaevine giren iki kişi daha vardı. Biri Serdar Öztürk, biri daha vardı. Daha sonra o da onun avukatlığını yaptı. Sonrasını takip etmedim. -2006'da Genelkurmay Karargahı'na İstihbarat Daire Başkanı olarak geldim. Orda evrakların arasında Levent ile ilgili birtakım değerlendirmeler gördüm. O değerlendirmeler neyle ilgiliydi ondan bahsetmeyeceğim ama Genelkurmay Başkanlığı Levent'le ilgili, Milli İstihbarat Teşkilatı'na bir yazı yazmış, o yazıda diyor ki, 'Bu adamı takip edin, bu adamın yaptığı faaliyetleri vesaire bize bildirin.' Onlar da özellikle Kazakistan ve Türkmenistan'daki faaliyetlerini bildirmişler. Belki hala duruyordur. Milli İstihbarat Teşkilatı'nda gerekli bilgi vardır. - Özel Kuvvetler içinde belli bir seviyeye ulaştığınızda, birtakım insanlar özel kuvvetlerdeki yetenekli insanlardan faydalanmak isteyebilir. Maalesef Özel Kuvvetler'de görev yaparken, bazı Özel Kuvvetler çalışanlarının petrol işiyle, silah işiyle uğraşan kişilerle Kuzey Irak'ta; Suriye'de, Kazakistan'da, diğer yerlerde işbirliği içinde oldukları açık. Bunları Milli İstihbarat Teşkilatı biliyor. Kimin kimle görüştüğünü ne yaptığını ortaya çıkartır. Levent konusunda da bu