Saatli bomba ne zaman patlayacak..

CHP İstanbul milletvekili Erdoğan Toprak, haftalık değerlendirme raporunu önceki gün (Pazar) gönderdi. İçeriği her zamanki gibi dolu doluydu. Konulardan biri de Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemi ile ilgiliydi. Erdoğan Toprak, "İktidar, Kur Korumalı Mevduat (KKM) ile ülke ekonomisinin altına 31 Aralık 2022 gece yarısı patlayacak bir saatli bomba yerleştirdi" diyor. Acaba haber olmuş mu diye internette bir tarama yaptım. Gözümden de kaçmış olabilir ama herhangi bir habere rastlamadım. Pazar rehavetinden olsa gerek!.. Erdoğan Toprak, iddiasını şöyle gerekçelendiriyor: -Merkez Bankası politika faizinin üç puan üzerinde yüzde 17 faiz ve hazine ile MB'nin kur farkı garantisiyle başlatılan uygulamada ilk üç aylık hesap vadelerinin dolmasıyla birlikte mart ayından itibaren faizkur farkı ödemeleri başladı. -Haziran 2022 bütçe gerçekleşme rakamlarına göre geçen ay TL mevduatından KKM'ye geçenlerin hesaplarına ödenen kur farkı tutarı 16 milyar 137 milyon TL oldu. Ödemelerin başladığı marttan haziran sonuna kadar dört ayda KKM sahiplerine ödenen tutar 37 milyar 235 milyon TL'ye ulaştı. Bakanlık sadece hazinenin bütçeden ödediği rakamları paylaşıyor. BDDK ise başlangıçta TL mevduattan KKM'ye geçenlerin sayısı ve tutarı ile Döviz Hesabından KKM'ye geçenlerin sayısını ve hesaba geçen tutarları açıklıyordu. -Bu uygulamadan daha sonra vazgeçildi ve sadece KKM'ye yatan tutar açıklanmaya başlanarak, bozdurulan dövizlerle ilgili tutarlar gizlenmeye başlandı. Hazinenin ödemelerinden yola çıkarak şu ana kadar MB'nin de asgari aylık ortalama 10 milyar TL olmak üzere dört ayda 40 milyar TL kur farkı ödediğini varsayabiliriz. Hazine ve MB'nin dört ayda KKM hesabı sahiplerine ödedikleri tutar 80 milyar TL'ye yaklaşıyor. Tüzel kişi şirketlere döviz mevduatından KKM'ye geçmeleri durumunda kambiyo kârları için Kurumlar Vergisi muafiyeti getiren düzenlemeyle vazgeçilen kurumlar vergisi tutarının 10,2 milyar TL olduğu açıklandı. -Bu durumda bir avuç döviz ya da TL mevduat sahibi için dört ayda KKM kaynaklı kur farkı ödemeleriyle hazineye ve bütçeye bindirilen yük 47,4 milyar TL'ye ulaşıyor. Son dört ayda 100 milyarı bulan KKM ödemeleriyle iktidar, 85 milyon nüfusun cüzdanından 1.176 lirasını alarak döviz ve TL zengini KKM hesap sahiplerine aktardı. -İktidar geçen yıl 20 Aralık'ta 18 TL'ye yükselen dolarTL ve 20 lirayı aşan EuroTL kurlarını aşağı çekmek için KKM'yi icat ederek hazinenin üzerine halkın vergileriyle ödenecek çok ağır bir yük bindirdi. Birkaç ay döviz kurları istikrarlı gibi görünse de aynı yanlışlar ve hesapsız-öngörüsüz uygulamalar sürdürüldüğü için altı ay sonra kurlar şimdi yine 20 Aralık 2021 seviyesine yaklaştı. Erdoğan Toprak, değerlendirmesinin finalini şöyle yapıyor: -Aynı artış trendiyle devam ettiği takdirde, yılsonunda 1,5-2 trilyon TL arasında bir tutara ulaşması muhtemel. Uygulama 31 Aralık'ta sona erdiğinde bu hesaplarda yaklaşık 2 trilyon TL'ye ulaşacağını öngördüğüm tutarın hesap sahiplerince nasıl kullanılacağı, nereye gideceği apaçık ortada. İktidar, KKM ile ülke ekonomisinin altına 31 Aralık 2022 gece yarısı patlayacak bir saatli bomba yerleştirdi. Sarayın 'kişiye özel' politikalarıyla ülkenin içine düştüğü perişanlık gün gibi ortada!.. 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü'nün internet sitesine yazan Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, "Fiyat İstikrarı Kurulu ile Niyet Okumak" başlığıyla çarpıcı bir fotoğraf çekmiş. Makalenin başından ve de sonundan alıntılar yapayım. Siz de merak ederseniz siteden tamamını okuyun... Makalenin başından: -Merkez Bankaları veya dengi olarak kabul edilen rezerv bankalar dünyanın hemen her ülkesinde fiyat istikrarından sorumlu olan kurumlardır. Oysa Türkiye 2021 yılının Haziran ayında, birden bire yeni bir