Mukaddime'den önce Kutadgu Bilig vardı!..

Bilal Erdoğan'ın İbn Haldun'un Mukaddime'sinin öğretilmemesinden dolayı gösterdiği tepki üzerine bir tartışma başladı... Hemen söyleyeyim... Çok faydalı bir tartışma... İbn Haldun, Arap asıllı, 650 yıl önce dünyaya geldi... Tartışmalara katkım olsun; Balasagunlu Yusuf... Aldığı unvanla Yusuf Has Hacip olarak bilir ve anarız... 1007-1019 yılları arasında doğduğu tahmin edilen Yusuf Has Hacib'in doğum yeri Kuzorda kuzey başşehri olarak geçen ve bugün Kırgızistan sınırları içinde yer alan Balasagun'dur. Karahanlı Türkçesi ile kaleme almış olduğu Kutadgu Bilig adlı eserini 1070 yılında dönemin Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han'a sunmuştur. Eserden çok etkilenen hükümdar Yusuf'u halkla sultan arasında iletişimi sağlama görevi olan has haciplikle ödüllendirmiştir. Bundan sonra Balasagunlu Yusuf, Yusuf Has Hacib olarak anılmıştır. KUTADGU BİLİG... Bir zamanlar başucu kitabımızdı!.. Türklerin örf, adet ve törelerini, devlet yönetimini anlatır... Mukaddime'den önce Kutadgu Bilig vardı!.. İnsana her iki dünyada tam manasıyla kutlu olmak için gereken yolu göstermek amacıyla kaleme alınmış bir eserdir. Neler der neler; -"Yine bil ki bu kitap herkese yarar, fakat memleket ve şehirleri idare için hükümdarlara daha çok faydalı olur." -"Memleketin direği, temeli, sağlamlığı, esası ve kökü iki şeye bağlıdır. Bunlardan biri halkın hakkı olan kanun, diğeri de hizmette bulunanlara dağıtılan gümüştür." -Bütün kördüğümler bilgi ile çözülür; bilgi bil, anlayışlı ol, akıl ile yaşa." -"Bütün iyilere hürmet göster, onları yükselt; kötülere yüz verme, kapına dahi yanaştırma." -"Anlayışlı, bilgili, akıllı ve hâkim kişi danışmak için faydalı olur; ona söz yok." -"Bütün memleket işlerini düzenleyen hep yazıdır; zeki insan memleketin gelirini yazı ile zapteder." -"Eğer memleket tutulursa kılıç ile tutulur; eğer memlekete hükmetmek gerekirse kalem ile edilir." -"İnsan bilgi ve akıl ile memleketi düzenler; bu üç şeyle insan dünyayı duru bir hale getirilir." -"Bey, memleket ve kanunları bilgiyle ele alır; bütün işleri akıl ile görür." -"Memleketi kuvvetle elinde tutan kişi, işini ehliyetli kişilere gördürmüştür. Aydınlatıcı olarak nasıl ay bağışlandıysa, bu işler içinde anlayışlı ve uygun kişiler gereklidir." -Kutadgu Bilig'deki yöneten ve yönetilen ilişkileri karşılıklı hak esasına dayanır. Hakkın dağıtılmasında ise soyluluk, zenginlik gibi toplumsal tabakalaşmaya dayalı unvanların bir önemi yoktur. Devleti, yönetimi, mutluluk ve ikbali temsil eden Vezir Ögdülmiş, hükümdar tarafından Odgurmış'ı davete gönderildiğinde aralarında geçen söyleşide: "Nereye gidersen git, yalnız iyi ol; soya ve asalete bakma, kendinde iyilik ara" demiş ve insanlar arasında soya ve asalete bakmadan sadece insan olduğu için, iyiliklerle doğru yolun aranması gerektiğini belirtmiştir. -Kutadgu Bilig'de sınıf ayrımı ve egemen bir sınıf yoktur. Aklı ve bilgisi olan her kişi devlet yönetiminin en üst kademesine kadar yükselebilir. -Öğdülmiş, hükümdara; "Kullar üzerinde beyin o kadar hakkı var da beyler üzerinde kulların hakkı yok mudur" diye sorar. -Balasagunlu Yusuf, Kutadgu Bilig'in son kısmında Kutadgu Bilig'e ithafen: "Bu faydalı bir kitaptır ve hiçbir zararı yoktur, fakat birçok Türkler bunun faydasını anlamazlar" demiştir. (Balasagunlu Yusuf, taa o zamanlar bugünleri görmüş!..) Talat Kayalar'a ait Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsünde Tamamlanan BİR SİYASETNAME OLARAK KUTADGU BİLİG'İN TÜRK DEVLET YÖNETİMİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ isimli Yüksek Lisans Tezinden alıntılar ile devam edelim; -Her türlü yönetme faaliyetinin bilgi ve akıl üzerinden yürütülmesini öngören Kutadgu Bilig, çağdaş yönetim