Meral öğretmen ders verdi...

"Bay Kemal"in Cumhurbaşkanlığı adaylığına destek verecek mi, vermeyecek mi.. Altılı masayı dağıtır mı dağıtmaz mı.. Tüm Türkiye'nin gözü onun üzerindeyken, İYİ Parti lideri Meral Akşener, önceki gün (Salı) gece saatlerinde Habertürk canlı yayınında Fatih Altaylı'nın programına çıkıp halkında gayet anlayacağı net bir dille adeta siyaset dersi verdi. Hem de cümlelerini hiç eğip bükmeden, eveleyip gevelemeden!.. Öğretmen kökenli Meral hanım, uzun saatler süren bir siyaset dersi programında izleyenlerinde dikkatleri hiç dağıtmadı hep canlı tutmayı başarabildi. Bana sorarsanız; Meral Akşener iki büyük hamle yaptı; -2 Ekim günü CHP ev sahipliğinde yapılacak altılı masa ikinci tur ilk toplantısı için zaman kazandı. -Akliilmi siyaset yapma hedefli bir siyaset insanın aynı zamanda hem nasıl oyun kurucu olacağını hem de nasıl oyun bozucu olacağını net bir tavırla gösterdi. Meral Akşener'in basın danışmanı değilim!.. Meral hanımın bazı yazılarıma ve eleştirilerime nasıl sert tepkiler verdiği ara sıra kulağıma kadar gelir. O yüzden, özür mahiyetinde olsun diye de bu satırları kaleme almıyorum!.. Hep derim; biz de yiğidin hakkı yiğide verilir... Hep dediğim bir şey daha vardır; Klavyenin başına oturup yazımı kaleme almaya başladığımda asla- acaba şunun çok mu hoşuna gider veya bunun çok mu tepkisini çekerim diye düşünmem!.. İYİ Parti lideri Meral Akşener'in söylediklerinden en can alıcı bazı bölümleri tekrar edeceğim; -Ben ona ortak akıl platformu diyorum. Çözüm üreten yapının farklılıklarını muhafaza edip, birbirine masa altından tekme atmayan bu yapının çok daha kalıcı işler üreteceğine inanıyorum. Bizde 'ya benimsin ya toprağın' anlayışı yok. Dertlere çözüm odaklı sistemimiz var. Habire çözüm üretiyoruz. Sonra aday konusu belli noktaya geldikten sonra bu çözümlerimizi ortaklaştıracağız. 2018'deki Millet İttifakı'nın oluşmasının başka bugün 6'lı Masa'nın şartlarının oluşması başka. Kemal Bey dedi ki, 'Bu 6'lı Masa Cumhurbaşkanı adayını tespit edecek'. Bu masaya bu görevi verip, kendini bağlayan sayın Kılıçdaroğlu. O masanın bir noter olma görevi yok. Sayın Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı tarifi vardı. Ben ona hep katıldım. Benim söylediğim bir şey daha var; kazanacak bir aday. Aklı başında, devlet deneyimi olan, bugünkü tuhaflıklara müsaade etmeyecek. 1946'daki Türkiye'yi yaşıyoruz şu anda. Nasıl DP 47'de Hürriyet Misakı yayınladıysa, bugün 6'lı Masa o Hürriyet Misakı'nın bir görüntüsü, parçası. Bu çerçeve içinde elbette bir aday ortaya konulacak. -Sayın Kılıçdaroğlu'nun İzmir'de yaptığı konuşmayı çeşitli şekillerde yorumladı herkes. Partisine verdi mesajı. Bizim partimiz bunu kendi partisine mesaj olarak değerlendirmeyi tercih etti. 6'lı Masa'ya böyle bir mesajın verilmesi doğru değil. Kemal Bey son derece nazik saygılı bir insan. Çünkü o masa noter değil. Kemal Bey adaylığını söyleyebilir, orada sorun yok. Diğer arkadaşlarımız da söyleyebilir, başka insanların da adı gelebilir. Tartışılır, karar verilir. Bu yöntemi öneren, isteyen ve kendini bağlayan sayın Kılıçdaroğlu'dur. Kendi fikrim olarak hiçbir arkadaşıma danışmadan 'aday değilim' dedim. Bazıları gönül koymasına rağmen saygı duydu. O masada CHP 'tamam ben kalkıyorum' diyebilir. Buna da saygı duyulur, ama ben böyle bir şey olacağını zannetmiyorum. O masada herkesin fikrini söyleyip, kabul edenler, etmeyenler haline döner. Meral hanımın buraya kadar söylediklerinin bana göre net yorumu; -Kemal Bey kendi adaylığı ile masaya gelir ve dayatırsa veto edeceğim. -Masadan kalkmayacağız ve masayı dağıtan biz olmayacağız. Masa kurulurken Kemal Kılçdaroğlu'nun koyduğu ilkelere sadık kalarak istemediğimiz adayı