Kardeşlik değil, üstünlük arayışı
Trump yönetimiyle birlikte yükselişe geçen ve son yıllarda Batı'da dalga dalga yayılan sağ ve aşırı sağ siyasi akımların en dikkat çeken özelliklerinden biri, Hıristiyan kimliğine yaptıkları güçlü vurgu.
Artan Müslüman göçmen varlığından şikâyet eden siyasetçiler, insanın fıtratında bulunan "yabancıya karşı temkin" duygusunu körükleyerek ülkelerinde nefret söylemine ve hatta cinayetlere varan şiddet olaylarına sebep olmakta.
Avrupa ülkelerine teknelerle ulaşmaya çalışan göçmenlerin denizlerde kurşunlara hedef olması ve çocukların bilinçli şekilde Akdeniz'e batırılması gibi trajediler yıllardır yaşanırken, hayatta kalmayı başaranların da artık Avrupa'ya vardıklarında güvenlikleri tehdit altında.
Özellikle Trump yönetimi, Beyaz Saray protokollerine Hıristiyan dua seremonileri ekleyerek Hıristiyan kimlik vurgusunu resmîleştirdi. Trump için dualar ediliyor, ona güç ve kudret temenni ediliyor, Hz. İsa'nın ismi sık sık anılıyor.
Ancak Trump ve ekibi burada da durmuyor. Sık sık Avrupa Birliği ülkelerini, "Hıristiyanlığa ihanet etmekle" suçluyor. Bu ihaneti de Müslüman göçmenlerin Avrupa'ya kabul edilmesiyle ilişkilendiriyor. Almanya ve İngiltere gibi ülkelerdeki göçmen karşıtı siyasetçilerle ve medya kuruluşlarıyla işbirlikleri kurarak nefret söylemlerini destekliyorlar.
Ancak mesele görüldüğü gibi değil.
ABD en fazla göçmeni kendi sınır komşusu Meksika'dan alıyor. Trump'ın bir numaralı hedefi de Meksikalı göçmenler. Oysa Meksika, oransal ve kültürel olarak ABD'den çok daha Hıristiyan bir toplum. ABD'ye geçen birçok Meksikalı da bu dinî kimliği taşıyor. oğu göçmenin çocuklu kadınlar olduğu da göz önüne alınırsa, buradaki tutarsızlık daha da belirgin hale geliyor.
Arada mezhep farklılıkları var, Meksikalılar ağırlıklı olarak Katolik, ABD'de ise Protestanlık baskın, ama Trump yönetiminin başkan yardımcısının da Katolik olduğu düşünüldüğünde, burada gerçek mesele mezhep farkı da değil.
Sanırım bu ikilemi siz de artık daha net görebiliyorsunuz: Mesele Hıristiyanlık değil; mesele, "kültürel ve ırkî üstünlük" iddiasıyla, farklı görülen insanları, dini de kullanarak düşman ilân etmek.
Meksikalılara yöneltilen itiraz, "Hıristiyan değilsiniz" değil. Aksine, çoğu dindar, aile değerlerine bağlı ve toplumsal olarak muhafazakâr insanlar.
Ancak yine de "öteki" olarak kalıyorlar. ünkü yoksullar. ünkü İspanyolca konuşuyorlar. ünkü beyaz Amerikalının hayalindeki "Hıristiyan medeniyet" tarifine uymuyorlar.