Üç Gelişme Bağlamında Halimiz
Gündem yoğun. Seç bir konu yorumla. Lakin, önem sırasına konulduğunda hiçbiri atlanacak gibi değil. Sırasıyla tarihe not düşelim.
ÖNCE CHP KURULTAYI
İptal edilebilir mi
Belki.
Edilirse ne olur
Edilirse "bunu iktidar yaptı" denilir ve büyük ihtimalle, Özgür Özel yeniden seçilir. Çünkü, herhangi bir örgüte dışardan gelecek müdahaleye, örgüt içi savunma sistemi karşı cevap verir. Çünkü bunu düşmanlık olarak algılar ve tepkisini, iktidar çevrelerin beklediği gibi değil, tam tersine verir.
Bu arada "Örgüt" sözüne, bizim çevreler çoğu kere olumsuz bakar. "Teşkilat" kavramı kullanır. Halbuki "Teşkilat" kavramının Türkçesi "Örgüttür."
Örgüt, yönetim biliminin konusudur. Ve bütün örgütler bir ya da birden çok amaca göre kurulup organize olur. Bir şey daha, her örgütün kendi dinamiği, yani sosyal psikolojisi vardır. Teknik bir anlatım olacak ama grup kimliği ve bilinci, önemlidir. Bu bilinç, elbette CHP'de de vardır ve güçlüdür. Bu durumda, kurultaydan bir buçuk yıl geçtikten sonra yapılacak itirazlar, açılan davalar, grup kimliğine saldırı olarak anlaşılır. Dolayısı ile, mahkeme seçimleri iptal etse ve yeniden bir kurultay zorunlu hale gelse -ki gelir- işte o zaman, mevcut Özgür Özel yönetiminin bir tek sözü, grup dinamiğini harekete geçirir.
Evet, CHP'de kısa süreli bir tartışmaya neden olur. Bir karmaşa ortaya çıkar. Lakin, sosyal sistem tıpkı insanlarda olduğu gibi kendi iç dengesini kurar, sular yeniden durulur ve iktidarın beklediği sonuç büyük olasılıkla çıkmaz.
GELELİM TÜSİAD''A
Bu yazı hazırlandığı sırada TÜSİAD'ın kendisine yöneltilen eleştirilere ne yanıt verdiği belli değildi. Bugün açıklama yapılır herhalde. Zaten konumuz onların vereceği yanıt değil. Konumuz, TÜSİAD'ın yarattığı deprem.
Burjuvazinin kurumsal kimliği ile konuşması ve ekonominin beklenen etkiyi göstermekte zorlandığı bir ortamda ses yükseltmesi, iktidar çevresini tümden çıldırttı. Halbuki TÜSİAD'ın söylediklerinin hepsini kendileri de biliyor. Önlerine gelen raporlar, basın-yayından yansıyan haberler ve kendi iç dinamiklerinin söyledikleri, ülkenin içinde bulunduğu durumu zaten anlatıyor. Buna rağmen, iktidar ve çevresi TÜİAD'a çok büyük tepki verdi.
Sanki yönettikleri siyaset, süt liman bir düzlemde ilerliyor da dışardan bazıları iktidarı suçluyormuş gibi anlatıyorlar.
Şirketlere kayyum atayacak yasal düzenleme yapıyorsun, "Ben ekonomistim" deyip, ülkenin ekonomisini tüm uyarılara rağmen, "Faiz sebep enflasyon neticedir" diye bozuyorsun, ülkede deprem oluyor, binlerce insan öldüğü halde, neredeyse hiç suçlu yokmuş gibi herkes teker teker dışarı salınıyor, buna benzer yüzlerce olaya rağmen, TÜSİAD'a çıkıp itiraz ediyormuş gibi öfkeleniyorsunuz.
Geç bile kaldı.
TÜSİAD'ın ulus ötesi kapitalist dünya ile ilişkileri var, doğru. Bu da iktidarların sorunu. Siz milli ekonomi yarattınız da insanlar başka kapıya mı gitti Öncü sanayimiz var mı