Risale-i Nur'dan küsmek

Çağımızın Müceddidi Üstad Bediüzzaman Hazretleri eliyle bütün beşere takdim edilen Risale-i Nur Külliyatı cihanşümul ve en yüksek bir Kur'ân tefsiridir.Üstad Bediüzzaman Hazretleri'nin ifadesiyle: "Risale-i Nur, doğrudan doğruya Kur'ân'ın bahir bir bürhanı ve kuvvetli bir tefsiri ve parlak bir lem'a-i i'caz-ı manevisi ve o bahrin bir reşhası ve o güneşin bir şuâı ve maden-i ilm-i hakikatten mülhem ve feyzinden gelen bir tercüme-i maneviyesidir" 1 Bu manada, bütün insanlığa en doğru bir rehber ve her iki dünya saadetine vesile olan mükemmel bir mürşid hasiyetine haizdir. Risale-i Nur'un Talebesi olmak çok mühim ve yüksek bir derecedir. "Risale-i Nur'a intisap eden zatın en ehemmiyetli vazifesi onu yazmak ve yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir. Onu yazan ve veya yazdıran, Risale-i Nur Talebesi ünvanını alır" 2 Günümüzde ise, yazı işi matbaalar vasıtasıyla olduğundan yazıdan ziyade okumak, okutmak ve anlayarak hayata tatbik etmek şeklinde anlaşılabilir. Risale-i Nur Talebesi, Risale-i Nur'un başlıca meslek düsturları olan ihlâs, sadâkat, nastan istiğna, muhabbet, uhuvvet, tesanüd, meşveret ve terk-i enaniyeti bihakkın yaşamaya çalışandır. Bu sayede talebelik faziletini kazanmakla, bütün Nur Talebelerinin salih amellerine hissedar olur ve imanla kabre girer. Bu iki büyük netice her şeye müreccahtır. "(...) bizim arkadaşlar uhuvvetlerini ve tesanütlerini tevazu ile ve mahviyetle ve terk-i enaniyetle takviye etmek gayet lâzım ve zaruridir" 3 diyen Üstad Bediüzzaman Hazretleri, her daim Nur Talebeleri arasında uhuvveti, muhabbeti ve tesanüdü muhafazaya çalışmıştır. Musîbetler vasıtasıyla gelen sıkıntı ve asabilikler ve bunlardan meydana gelen tenkitler ve nizalara meydan vermemiştir. Hazret-i Üstadın şu ifadeleri her şeyi anlatmaktadır: "Nefis ve şeytan, sizi kardeşinize karşı itiraza ve haklı olarak tenkide sevk ettiği vakit, deyiniz ki: 'biz değil böyle cüz'î hukukumuzu, belki hayatımızı ve haysiyetimizi ve dünyevî saadetimizi, Risale-i Nur'un en kuvvetli rabıtası olan tesanüde feda etmeye mükellefiz. O bize kazandırdığı netice itibarıyla, dünyaya, enaniyete ait her şeyi feda etmek vazifemizdir' deyip nefsinizi susturunuz. Medar-ı niza bir mesele varsa, meşveret ediniz"4 Yoksa "Musîbette birbirimizden şekva etmek; hem haksız, hem manasız, hem zararlı, hem Risale-i Nur'dan bir nevi küsmektir" 5 Bu durumda, Risale-i Nur Talebeleri birbirinden şekva etmesi, soğuması, usanması, tenkit etmesi, ihtilâfa düşmesi ve küsmesi, bir nevi Risale-i Nur'a küsmesi manasına gelmektedir. Bu ise, büyük bir vartadır. Beşaret-i Kur'âniye, üç Keramet-i Aleviye ve bir keramet-i Gavsiyenin haber verdiği Risale-i Nur'a küsmek, Üstad Bediüzzaman Hazretleri'ne de küsmektir ki, bunun da vebali