Tövbe edince, büyük günahlar da affolur!

Bir farzı kasten yapmayan veya bir haramdan kaçmayan, açıkça günah işleyen kimsenin yaptığı nafile ve sünnetleri kabul olmaz, sevapverilmez.

Geçenlerde bir okuyucumuz aradı ve"Günahlarımız var,sevap da işliyoruz.Müslüman olarak ölenlerin sevaplarıyla günahları tartılıp, sevapkefesi ağır gelenler doğrudan cennete gireceğine göre, şimdi günah işlesek sonra bu günahları telafi edecek kadar hayır hasenat yapsak, çeşme yaptırsak, fakir giydirsek ve daha başka sevaplar kazansak, cehenneme girmekten kurtulur muyuz"diye sordu.

Evet, sevapişlemekle cehenneme girmekten kurtulabiliriz; ama haramları karşılayacak çok büyük sevapların olması gerekir. Bin fakir giydirilip doyurulsa, bir vakit namazı kasten kazaya bırakma günahını ödeyemez, bir lira zekât borcunu veya azıcık bir kul hakkını ödemiş olamaz; çünkü farzların yanında nafile sevaplar denizde damla değildir. Düşman uçağına tabancayla, tüfekle karşı konulmayıp uçaksavar gerektiği gibi, haramlara da, farzlarla karşı koymak gerekir.

Ayrıca, günah işleyenin iyiliklerine sevapverilmez. Mesela, içki içen bir kimse namaz kılınca namaz borcundan kurtulur; fakat tövbe edip günahı terk etmedikçe, namaz kılanlar için vadedilen büyük sevaplara kavuşamaz; çünkü dinimizde günahtan kaçmak ibadet etmekten önce gelir.(U. Besair)

Hadis-i şerifte mealen buyuruldu ki:

(Küçük bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların ibadetleri toplamından daha iyidir.)R. Nasıhin

İmam-ı Rabbani hazretleri debu hususta buyuruyor ki:

Bir farzı kasten yapmayan veya bir haramdan kaçmayan, açıkça günah işleyen kimsenin yaptığı nafile ve sünnetleri kabul olmaz, sevapverilmez. Bir lira zekât vermeyenin milyonlar vererek yaptığı hayratların ve hasenatların hiçbiri kabul olmaz. Yaptığı camilere, okullara, hastanelere, hayır kurumlarına ettiği yardımlara sevapverilmez.