Nevşehir'den yükselen nur Hacı Bektâş-ı Velî

"Ahîlik" teşkilâtıile büyük hizmetler yapan bu mübarek zat, Osmanlı sultanları tarafından da çok sevildi ve hürmet gördü...

Bugün,Hacı Bektâş-ı Velî hazretlerinin vefât yıl dönümüdür...

Bu mübarek zat,Osmanlı devletinin kuruluş yıllarında yaşayan evliyânın büyüklerindendir. Soyu hazret-i Ali'ye dayanır.Horasan'ın Nişâbûr şehrinde 1281 (H. 680) senesinde doğdu. 1338 (H.738) senesinde kendi adıyla anılan yerde yani Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesindevefât etti.

Bu mübarek zat, daha çocukken âilesi tarafından Lokmân-ı Perende hazretlerineteslim edildi...

Bir gün hocasından ders dinlerken, namaz vakti geldi. Hocası hizmetçisinden abdest almak için su istedi. Küçük Bektâş, hocasına;

"Bir nazar etseniz de, su buradan aksa, dışarıya gitmeye gerek olmasa"dedi. Hocası;

"Benim kudretim bunu yapmaya yetmez"cevabını verdi. Bunun üzerine o sırada Bektâş-ı Velî, Allahü teâlâya duâ etti. Hocası da"Âmin"dedi. O anda medresenin ortasında latîf bir su çıkıp, kapıya doğru akmaya başladı. Pınarın başında rengârenk çiçekler açtı...

Bu hâdiseden bir süre sonra, Lokmân-ı Perende hacca gitti. Arafât'ta kıbleye doğru döndükleri esnâda, talebelerine;

"Ey yârenler! Bugün arefedir. Şimdi bizim evde yemekler pişirilir"dedi. Bu söz, Bektâş'amâlum oldu. Tam o sırada hocasının evinde yemekler pişiyordu. Hemen bir tepsi yemeği aldığı gibi, bir anda hocasına sundu...

Hocası Nişâbûr'a dönünce, onun bu kerâmetini herkese anlattı ve ona"Hacı"dedi.Bu esnâda Horasan'da bulunan âlimler, Lokmân-ı Perende'ye hac tebrikine geldiklerinde, medresede akan suyu görünce şaşırdılar. Bunun sebebini sordular. Lokmân-ı Perende;

"Bu kerâmet,talebemizHacı Bektâş'ındır"