"Kıyamet gününün sıkıntılarından kurtulmak isteyen, eli darda olana, alacağını tehir etsin veya bağışlasın!"
Herkese iyilik etmek, ödünç veya sadaka vermek çok sevaptır. Ancak, ödemek için uğraşıp da borcunu ödeyemeyen fakirleri sıkıştırmamalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Kıyamet gününün sıkıntılarından kurtulmak isteyen, eli darda olana, alacağını tehir etsin veya bağışlasın!)MüslimBorcunu gerçekten ödeyemeyenlere mühlet vermek çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Musibetten kurtulmak, istediğine kavuşmak ve Arş'ın gölgesine sığınmak isteyen, eli darda olanın borcunun vâdesini uzatsın veya o borcu bağışlasın!)Abdürrezzak
(Kıyamette günahı çok bir Müslümanı hesaba çekerler. O kimse de(Benim hiç iyiliğim yoktur. Sadece çırağıma, "Fakir olan borçluları sıkıştırma, ne zaman ellerine geçerse, o zaman vermelerini söyle, bir şey isterlerse yine ver, boş çevirme!" diye söylerdim)der. Allahü teâlâ da, o kimseyi affederek buyurur ki:Ey kulum, bugün sen fakir, muhtaçsın. Sen dünyada benim kullarıma acıdığın gibi, bugün biz de sana acırız.)Buhari Ebû BekrbinAli bin Abdullah, birzâtınşöyleanlattığını nakletmiştir:"Bir cumagünü cumanamazı kılmak için mescide gitmiştim. Önümdeki safta vakarlı,huşû sâhibi bir zât gördüm.Devamlı namaz kılıyordu. Cumanamazının başlamasına kadar nâfile namaz kıldı. Heybetinden, kalbimde ona karşı birmuhabbet hâsıl oldu. Sonra cumanamazı kılmaya kalktık. O gördüğüm zât, tedirgin birhâldeelbisesinebürünerek,sankikendinibirinden gizliyordu... Namazdan sonra sebebini sordum. Şöyle dedi:-Benimbir zâta borcum var. Bu sebeple, mahcûbiyetimden böyle yapıyorum.-Kimeborcunvardedim.-Şu arkamda duran zâta,dedi. Meğer alacaklı olan zât, DalecbinAhmedhazretleriimiş. BusözleriDalec'in osafta bulunan birarkadaşıişiterek, gidip durumuanlattı. Dalec bin Ahmed de, bu zâtı evine getirmesini söyledi.Evine gittiklerinde yemek ikrâm edip, borçlu zâta;