Kayırılanlar ve liyakatin melodisi

Kayırılanlar ve liyakatin melodisi

AHMET CAN KARAHASANOĞLU

"Şüphesiz Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emreder."
(Nisâ, 4/58)

Eğer gerçekten bir vicdanınız varsa; partiniz de, cemaatiniz de, arkadaşlık ilişkileriniz de, mensup olduğunuz cemiyetin üzerinizdeki etkisi de, hepsini bir kenara bırakır ve "Durun, bu yaptığınız yanlış" diyebilirsiniz.

Yok eğer vicdan yerini çıkarlar dünyasının süslü ve maslahatçı dengeleriyle yer değiştirdiyse, o zaman insanlık dediğimiz olgu da cenazesi kaldırılan bir mevtaya dönüşür.

Bugün birçok kurumda (o parti, şu örgüt, mahfil fark etmeksizin) inanılmaz bir kayırılma, liyakatsizlik görülüyor. Yanlışı eleştirmek veya uyarmak sanki bir tür suç gibi algılanır oldu. Bizim tarafın adamıysa karşı taraf hak etmiştir, o da gereğini yapmıştır tarzı bir adamsendecilik vakıası söz konusu.

Peki bu ülkenin gerçekten liyakatli gençliği bunca densizliği fark etmiyor mu sanıyorsunuz İşte bu yüzden gençler sosyal medyanın kucağına sığınıyor. Orada sanal dünyanın afyonuyla kendini mutant bir varlığa dönüştürüyor. Antisosyalliğin yaygınlaşmasında elbette birçok etken var; fakat hak ettiği değeri bulamayan bir insanın hüznü, kendini acıyla yakmaya yeter.

Bir işe girebilmek için gerekli liyakat birinin selamını getirebilmekle niye ölçülüyor. "Hallederiz" sözü, kompradorların işbirliği etmişçesine virdine dönüşüyor.

Yıllarca okumuş, alın teri dökmüş bir gencin umutlarını daha önceki dönemin vesayet rejimi yok sayıyordu.

Dün başörtüsüydü bahane. Bugün niye başka bahaneler üretilmeye çalışılıyor. Çalışanlara gerekli tehpki verilmiyor..

Kürtçü olma, Alevî olma veya bizim örgütten, cemaatten olmayış, ehil birisinin göreve getirilmemesinin gerekçesi olabilir mi

Güç öyle sihirli bir değnektir ki kimin eline geçerse onun dilini konuşur, onun tavuğunu besler; geri kalan ne varsa ötekileştirir. Kitle, güce intisap etmeye meyilli olduğu için izleyiciler ırkına dönüşme misyonunu icra eder.

Toplumsal çürümenin aynası medyada, sabah kuşaklarında çöküş programları devam eder; ahlaktan bahseden bizler, bunları niye öneleyemiyoruz.. Belki de bir toplumda en çok konuşulan şey neyse, en çok dejenerasyona uğrayan da odur.

Liyakatsiz güç, kendinde olmayanı var gibi gösterebildiği nispette hayatta kalır. Hatırla işleyen sistemde adaletin, emeğin, duyarlı olmanın hiçbir önemi yoktur.