Emperyalizme karşı direnişte sürpriz çıkış: Grup Yorum

Emperyalizme karşı direnişte sürpriz çıkış: Grup Yorum
AHMET CAN KARAHASANOĞLU

Toplumların ayakta kalmasını sağlayan en temel değer ahlaktır. Ahlakı kaybeden bir toplum, kimliğini, onurunu ve direncini de kaybeder. Bugün karşımızda duran en büyük tehlike, emperyalizmin dayattığı şebek kültürdür. Batı'nın hedonizmle sosladığı tüketim kültürü ve suni haz balçığı, arayışla debelenen tıfılları şımartıyor. Beraberinde gelen sahte özgürlük martavalı kadın bedenini metalaştıran şovlarla cinselliği, uyuşturucuyu bir yaşam biçimi hâline getiriyor. Bu sapkın düzenin hem vicdanları hem de gençliğin iradesini çürüttüğünü görüyoruz. Bu noktada siyasi olarak sosyalist fikirlerine taban tabana zıt olsam da grup yorum'un tavrı takdire şayan.

Grup yorum'un geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye gelecek olan manifest isimli sözde müzik grubuna gösterdiği tavır dünyanın gidişatına İslam penceresinden bakan bir dindardan farksızdı. Hakikat karşısında susmak dilsiz şeytanlıktır bu yüzden kadının bir meta olmadığını söyleyen grubu tebrik ediyorum.

+18 şovlarla sahte yıldızlar üreten kapitalist sermayenin kuklaları milleti ayakta tutan değerleri yok ediyor. Bu noktadaki cesur tavır sadece sol bir grubun çıkışı olarak görülmemeli. Revizyonist sol, manifest gibi ahlaksız gruplara destek olarak grup yorum'u eleştirmiş. Revizyonistlerin asıl kendilerini sorgulamaları gereken nokta, sosyalist hareketi burjuvazinin eğlenceleriyle sulandırarak uzlaşı zeminine götüren kendi sorunlu anlayışlarıdır. Son dönemde içine kemalizmi bile katan bu revizyonist anlayış bedel ödemeden kahraman olma çabasındadır. Bu sapmalarla ilgili Lenin'in revizyonistlere yaptığı eleştireler çok yerindedir.

Bugün manifest'in Türkiye'ye sokulmaması, yalnızca bir konserin engellenmesi değildir. Bu, bir milletin namusunu, ahlakını, kültürünü savunma iradesidir. Ve bu iradeyi kim gösterirse göstersin, biz onun yanında oluruz. Mesele ideolojik farklılık değil, hakikatin yanında durma meselesidir. Emperyalizme karşı direniş, fuhşun ve sefahatin reddi, kadının onurunu koruma mücadelesi yalnızca solculara bırakılacak bir dava değildir. Bu, Müslümanından sosyalistine, yüreğinde insanlık taşıyan herkesin ortak vazifesidir. Hakkın sesi, hangi dilden yükselirse yükselsin, kalplerde karşılık bulur. Grup yorumun açıklaması çok uzun, hepsini köşeme sığdıramam ama bahse konu açıklamadan bazı bölümleri, konunun daha net anlaşılması gayesiyle alıntılıyorum…

(…) manifest grubu hakkında hayâsızca hareketler ve teşhircilik suçlarından soruşturma başlatıldı. Bu olaydan sonra birçok sanatçı, sol örgüt, parti ve kurum, manifest grubunu sahiplenerek aslında hiçbir sanatsal ve müzikal niteliği olmayan bu yoz müzik kültürünü sahipleniyorlar. Ahlaksızlığı bize özgürlük diye sunuyorlar. Yaptıkları şovlarla dikkat çekerek, içi boş niteliksiz müziklerini masum görmemek gerekiyor. Bu müzik kültürünün kime, neye hizmet ettiğini düşünmek gerekir. Gençlerimizi bunlara özendirmek istiyorlar. Bu müzikten, bu dans şovlarından ne öğrenecek gençlerimiz