Siyasette yumuşama, adalette pelteleşme-2

Aynı isimle yazdığımız ilk yazıdaki "adaletin pelteleşmesi" meselesini soranlara vereceğimiz cevaba yardım için önce bir metin paylaşacağız:

"Yasama, yürütme ve yargının tek bir adama teslim edildiği her ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de maalesef hak arama kapısı haklıya ve mazluma kapalı, diktatörlerin çıkarlarına ve yakınlarına hizmet eder hale geldi.

"Hiç kimse unutmasın, bugün verilen bütün kararların geçerliliği otoriter hükümetin iktidar süresi kadardır. Vicdanlarda ve milletimiz nezdinde bu kararların hiç bir hükmü yoktur. Bunun içindir ki dikta rejimleriyle el sıkışılmaz ve sistemin aparatı olunmaz! Bütün bu olanlar normal değildir, vicdani de ahlaki de değildir.

"Otoriter yönetimle mücadele etmek bu yoldaki tek seçeneğimizdir. Bütün demokratların bu gerçeği görmesi gerekir. Biz pes edersek, milletimizin ensesindeki tokat daha katmerli olur. Unutmayalım: Başka Türkiye yok!"

Şimdi birinci sorumuz: "Bütün demokratlar" vurgusuyla biten yukarıdaki metne siz de imzanızı atar mısınız

Cevabınızdan bağımsız olarak ikinci sorumuz: Yukarıdaki cümleler hangi siyasetçiye ya da entelektüele aittir

Evet, bu cümleleri, bugün halen hayatta olan ya da olmayan aktif ya da pasif siyasetçilerden hangisinin ya da hangilerinin yazmış olabileceğini tahmin etmeniz aslında zor değildir.

Bu sebeple biz sorunun cevabını vermeyeceğiz. Dileyenler arama motorundan bakıp cevabını bulabilir. Bazılarınız şaşıracak ama olsun!

Biz bugün sadece, yukarıdaki metin vesilesiyle, ülkemizin geldiği noktada, siyasetin yumuşaması ya da normalleşmesi ile ilgili tartışmalara başka bir yönden bakmaya çalışacağız.

Siyasetçiler arasında yumuşama ve normalleşme şarttır.

Halkın kamplaşmış ve hatta kutuplaşmış çeşitli kesimleri arasında da normalleşme şarttır.

Bunun için elbette iktidar siyasetine de vazife düşüyor.

Mesela İstanbul'dan birkaç avukatın bir Külliye ziyaretinde cumhurbaşkanını bu formüle ikna etmesi sonrasında koskoca İstanbul Barosunun ve Ankara Barosunun, adeta bir gece ansızın "şakkadanak" bölünmesinin her iki cenahta da meydana getirdiği sıkıntıları aşabilmek için -Anayasa Mahkemesi de artık devreden çıktıktan- sonra kanun değişikliği şart.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Erdoğan'ı ve Devlet Bahçeli'yi ziyaretinde elinde bulunan