Kralımızın üç kuvveti

Bu yazıyı okuyunca yine "lüzumlu işlerle uğraş" diyecek o çakma dostlara bir ön bilgi: Bu yazı bir sistem eleştirisi yazısıdır.Kralımıza ait tccb.gov.tr adlı web sitesinden önceki gün servis edilen haberin başlığı aynen şöyle: "Cumhurbaşkanı Erdoğan; yasama, yürütme ve yargı organlarının temsilcileri ile bir araya geldi" Aynı haberi aynı başlıkla kralımızın iletisim.gov.tr'si ve kralımızın Anadolu Ajansı da yayınladı. Elbette emirber medya da aynı haberi aynı metinle ve aynı başlıkla yayınladı. Ama en ilginci şuydu: Kralın medyasının "muhalif medya" kısmı da aynı haberi aynı başlıkla yayınlamakta hiçbir mahzur görmedi. Bu başlıkta bir biz mi gördük mahzuru Acaba bir biz mi içmedik o sihirli sudan Şaşırdık. "Biz de içsek ve kurtulsak bu dertten" diye düşünmedik de değil hani. Ama hayır. Bugün olmaz. Bugün de kendi doğrularımızı yazma günümüzdeyiz. Bugün de dert günümüzdeyiz. Haberin içeriğine göre, AKMHP cumhurunun başkanının ev sahibi olduğu Çankaya Köşkü'ndeki basına kapalı öğle yemeğinde şu kişiler bir araya gelmiş: "Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Aslan, Yargıtay Birinci Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Sayıştay Başkanı Metin Yener, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Celal Mümtaz Akıncı, Devlet Denetleme Kurulu Başkanı Yunus Arıncı ve Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan." Bir özel kalem müdürünün, kendisinin doğrudan bağlı olduğu ve özel kalem işlerini yürüttüğü makam sahibinin yemeğinde "misafirler arasında" olmasının ne anlama geldiğini, bilhassa "sarayın düştüğü durum" açısından düşünelim ve bu kısmı geçelim. Ama "içeriğinde haber değeri olmayan" değil, "içeriği olmayan" o haberin başlığında duralım. Cumhurbaşkanının yasama organının temsilcisiyle yani TBMM başkanı ile bir araya gelmesi normal. Haber değeri yoksa da bunu manşette böyle söylemekte de bir yanlışlık yok. Cumhurbaşkanının yargı organlarının başkanlarıyla bir araya gelip yemek yemesinde de bir problem yok ve bunu da yine böyle söylemekte bir yanlışlık yok. ("Yemekte kim ne söyledi ve bilhassa kim neyi neden söyleyemedi" meselesi ayrı