VİP'ten cipe, tepeden dibe

Tüm Türkiye'ye ve yurt dışına İstanbul Havalimanı merkezli uçuşlar gerçekleştiren Türk Hava Yollarının son yirmi yıldaki başarısı büyüktür.

THY, Ankara Havalimanı merkezli uçuşlar yapan Anadolu Jet'i (şimdiki adıyla AJet) bir alt marka olarak yıllar önce devreye soktu ve bunda da bir başarı yakaladı.

İstanbul Sabiha Gökçen ve İzmir Adnan Menderes merkezli yurt içi ve yurt dışı uçuşlarda da Pegasus gibi bazı özel sektör havacılık şirketleri önde görünüyor.

Böylece dört büyük havalimanından Türkiye'ye havayolu ağı yayılmış hale geldi.

Bu gelişmeler, sadece zenginlerin, elitlerin ve yüksek bürokratların değil halkın da uçağa binmesini sağladı ve bu da güzel oldu.

Ama bizim konumuz başka.

Havaalanlarında iki-üç tür giriş var. Halkın girdiği normal giriş, zenginlerin girdiği CIP girişi ve yüksek bürokratların girdiği VIP girişi.

Uçaklarda da iki sınıf var. Halkın satın alabildiği ekonomi sınıfı normal koltuklar (economy class) ve

zenginlerin satın alabildiği "bussines class" yani "birinci sınıf" koltuklar.

Ancak havaalanına giriş ile uçaktaki oturuş her zaman aynı sınıftan olmuyor. Yani köyden çıkmış fakir yüksek bürokrat VIP'ten geçiyor ama ekonomi sınıfı koltukta sıkış tıkış gidiyor. Buna karşılık yüksek bürokrat olmadığı için havaalanına VIP'ten giremeyen ve varsa CIP ile yetinen zenginler, sıra uçağın içine geldiğinde statü atlayabiliyor, uçağın "bussines clas"ı varsa, önde ve rahat koltukta oturabiliyorlar.

Ankara merkezli AJet uçuşlarında kullanılan uçaklarda "birinci sınıf" yok. Bu uçaklarda, ön sıralar, "VIP gelirse oturturuz" diyerek önceden ayırılmış koltuklar durumunda.

İstanbul merkezli THY uçuşlarında kullanılan uçaklarda ise ön tarafta "birinci sınıf"ta geniş ve rahat koltuklar var. Havaalanına hangi kapıdan girerlerse girsinler, zenginler orada uçuyor. Diğerleri ekonomi sınıfında seyahat halinde. Ama VIP'ten geçen bürokratlar ve yakınları da ekonomi sınıfının önünü kapıyor ve kapatıyor.

Bürokrasi Ankara'da olduğu için havaalanına VIP'ten girip AJet ile Türkiye'yi gezen yüksek bürokratlar "fakir ama torpilli" gibi oluyorlar. Arka koltuklardakilere hava atanlar mı dersiniz, akla ne gelirse...

Otuz yıllık kıdemli VIP durumundaki bir dostumuzla sohbet ettik ve kendisine şunu sorduk: