TÜSİAD da takke düşürdü!
Son iki yazımızda, siyasî eleştiri yapması pek de beklenmeyecek iki kurumun objektif verilere ve rakamlara dayalı ve dolaylı sistem eleştirilerini köşemize taşıyıp değerlendirdik.
Tevafuklar arka arkaya geliyor. Bu sefer hükümetin takkesini düşüren TÜSİAD.
Siyasî muhalefetin dahi eleştirilerini dikkate almayan iktidarın bu dolaylı tenkitlere kulak asması beklenmez.
Ama kamuoyunda yüksek etki yapacağı açık.
T24 Ekonomi'nin haberine göre önceki gün TÜSİAD Genel Kurul Toplantısı'nda konuşan YK Başkanı Orhan Turan, şunları söylemiş:
"Hem sanayici mutsuz hem çalışanlar. Hem büyük işletmeler zorlanıyor, hem KOBİ'ler. Hem Batıdaki girişimciler yakınıyor hem Doğudakiler. Peki kimin yüzü gülüyor"
Sorunun cevabını muhalefetsavarlı iktidarseverler versin!
Aynı toplantıda TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras da sisteme yönelik olarak net ve sert eleştiriler yapmış.
Her söylediği doğru değil ve bilhassa "Eğitim sistemini tarikatların etki alanının dışına taşımalıyız" ile ne kast ettiği belirsiz.
Ama söylediği doğrular da var. İşte bazıları:
"Ülke olarak moralimiz bozuk, güven bunalımı yaşıyoruz. Kartalkaya'da 78 canımız yanarak hayatını kaybetti. Yangın çıkabilir, ama 78 kişi ölmez. Nedeni usulüne uygun yapılmayan binalar, çöken bir sistemdir. ... Depremde ... Soma'daki madende ... Tüm bu ölümlerin arkasında tesis sahiplerinin yönetmeliklere uygun yatırımları maliyet nedeniyle yapmaması ve denetimsizlik var. Kaliforniya'da koca Los Angeles şehri yandı, kaç kişi öldü ... Bu ölümlerin ana nedeni sistem bozukluğudur. Maliyeti güvenliğin önüne koyan iş sahipleri, hak etmediği koltuğa oturan özel sektör iş insanları ve kamu yöneticileridir. Onlarına (...) uyguladığı sistemdir. Sistem kendi kendini düzeltmeli. Sorumlular hesap vermeli, yerine yetkin kişiler gelmelidir."
Bu sözler Türkiye'nin en eski ve köklü işadamı derneklerinden biri olan TÜSİAD'ın Yüksek İstişare Konseyi Başkanına ait.
Hem kendi üyelerini eleştiriyor ve hem de sistemi yani onun kurucusu ve bunca yıldır işleticisi durumunda olan AKMHP iktidarını.
Ömer Aras'ın sistem eleştirisi idare ile sınırlı değil. Doğrudan adaletle ilgili de konuşmuş:
"Son zamanlarda politik hayatta da olağanüstü olaylar yaşıyoruz. Seçilmiş belediye başkanlarının yerlerine kayyum atanıyor, bir siyasi parti lideri hakkında önce soruşturma başlatıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor. ... Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor. Bilirkişi görüşmesini yayınlayan gazeteciler gözaltına alınıyor, yayın yönetmeni tutuklanıyor. ..."