TRT: İktidar 'ifade', muhalefet 'iddia' eder!
Bugün saf ve temiz duygularla bazı sorular sorarak başlayalım:
TRT'nin haberlerini arada bir izliyor ya da dinliyor olabilirsiniz. Anayasal bir yükümlülük olan 'tarafsız yayın ilkesi'ne TRT'nin ne ölçüde uyduğunu düşünüyorsunuz
Uymadığını düşünüyorsanız bu durum bilinçli bir tercihten mi, yoksa kabul edilebilir bir hatadan mı kaynaklanıyor
Cevaplar için önce genel gözlemlerimizi paylaşalım:
Haberlerde iktidar-muhalefet dengesi açısından sayıca ve dakika itibariyle bir denklik yok.
Bu durum "İktidar icraat makamıdır, hem konuşur, hem yapar, muhalefet ise sadece konuşur, dolayısıyla elbette onun icraatlarının anlatıldığı haberler sayıca daha çok olacaktır" denilerek hoş gösterilmeye çalışılıyor.
Ama kanaatimizce iş bu kadar basit değil.
İktidarın 'icraat haberleri' ile 'muhalefete cevap' ya da 'muhalefete hücum' haberleri, izleyicilerce kolaylıkla birbirinden ayrılabilir halde sunulmalı ve ayrılmalıdır ki "iktidar ile muhalefet arasında fark var, bunun sonuçları da olmalı" türünden izahlar anlamlı olabilsin.
TRT asla böyle yapmıyor. İkisini birbiriyle bilerek birleştiriyor. Böylece hilesini gizlemeye çalışıyor.
TRT, muhalefetin haberlerini verirken sadece yıkıcı muhalefet yaptığı imajı verecek şekilde bilgi aktarıyor. Oysa muhalif kanallardan da görüyoruz ki muhalefet zaman zaman iktidara ciddi tavsiye ve tekliflerde de bulunuyor. Ama bu 'yapıcı muhalefet' haberleri TRT'de yer bulamıyor.
Daha önemli başka bir şey var: Bilinçli üslup meselesi.
İktidar ortağı siyasetçilerin, meselâ bakanları ya da Devlet Bahçeli'nin olaylar hakkındaki ya da muhalefet liderleri -mesela Özgür Özel- hakkındaki beyanları aktarılırken "dedi," "ifade etti" gibi hükümcü ve tasdikçi bitiş cümleleri kuruluyor.
Böylece dinleyenlerin bilinçaltına denilmiş oluyor ki "Bu beyanların içeriği de doğrudur, biz yayıncı olarak tahkik ettik doğruladık, siz de öyle kabul edin!"
Buna karşılık Özgür Özel'in ya da diğer bir muhalif kişiliğin siyasî beyanları aktarılırken asla tasdikçi olunmuyor, aksine, daima, "iddia etti," "savundu" gibi hüküm değil, şüphe içeren bitiş cümleleri ile bitiriliyor.
Böylece dinleyicinin bilinçaltına denmiş oluyor ki "Bu sadece bir iddia canım, inanma, hatta ciddiye dahi alma, öylesine dedi işte!"