Lidersiz partiler ve partisiz liderler

Lidersiz parti olmaz. Zira parti dediğimiz her şeyden önce bir ekiptir ve lidersiz ekip olmaz.

Her ekibin şöyle ya da böyle bir lideri ya da lider kadrosu vardır. (Eş başkanlık, kadro hareketi gibi kavramlar bu daraltılmış çoğulculuğun eseridir.).

***

Partilerde liderlik iki türlü olur:

Liderin karizmasının partiyi oluşturduğu ve sürdürdüğü partilerde lider gidince parti dağılır. Hatta iktidar olmuş da olsalar sonuç değişmez.

Özal'dan sonra dağılmış olan ANAP ve -eğer demokrasi devam edebilecek olursa- Erdoğan'dan sonra dağılacağı yıllardır belli olan AKP bunlara örnektir. Elbette bu tür liderlerin arka planında hangi derin iç ve dış güçlerin var olduğu konusu hep şüphe sebebidir.

Bir de kurucu lider siyasetten çekildikten sonra partinin başına geçen başka liderlerle varlığını ve kimliğini sürdürebilen yani gerçekten parti olan partiler var.

Bu tür partilerin DP dışındaki tipik örneği CHP ve MHP'dir. Hatta BBP ve DSP gibi bazı partiler dahi bu kapsamda sayılabilir.

Kurucu liderden sonra muhalefette olmalarına rağmen hayatiyetlerini az çok sürdürebilen partiler lider karizmasına değil bazı ilkelere ve rüzgârlara dayanırlar.

Bunlardan bazıları hep küçük kalmaya mahkûmdur ama hep var olmayı da sürdürür.

Bazıları ise büyüme ve küçülme konusunda daha değişken durumdadır. Rakiplerine ve genel gidişata bağlı olarak büyüyüp küçülebilirler.

***

Partisiz liderlere gelince:

Bazı karizmatik şahıslar bir parti kurmayı deniyor, bir rüzgâr yakalıyor, bir ekip oluşturuyor ama bir süre sonra bir de bakıyor ki ortada ne parti var, ne de ekip. Bunların liderlik karizmaları halen de yerinde duruyor, ama partisiz lider durumundalar.

Aç tavuk kendini darı ambarında görürmüş meseli...

Siyaset biliminin temel kurallarından biridir: Partiyle iktidar olunur. İktidarla parti olunmaz. Kurulduktan hemen sonra iktidar olan partiler ve başarıları aslında olağanüstü siyasi şartların sonucudur. Hem ANAP ve hem de AKP için bu durum öncelikle geçerlidir.

İktidarla parti olmaya çalışan bir partinin gerçekten parti olup olamadığını iktidarının sona ermesinden sonraki durumu gösterir.

Bir parti muhalefette en az üç seçim geçirmesine rağmen ayakta kalabiliyorsa ve teşkilâtını iyi kötü muhafaza edebiliyorsa gerçek bir partidir. Benzerlerinden farkını ortaya koyabildiği ölçüde de kalıcıdır.