Kaboğlu'nun güzel başlangıcı
2018 ila 2023 arasında CHP'den milletvekilliği de yapmış olan Anayasa Hukuku profesörü Av. İbrahim Kaboğlu İstanbul Barosu'na başkan seçildikten sonra aynı gün değişmez maddeler meselesi ile ilgili değerli bir tartışma başlattı.
Açıklamanın tümünü okuyup arka plan bilgilerini de özümsemiş olmadıkları anlaşılan başka bazı kişiler gibi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da bu açıklamayı gereksiz biçimde eleştirdi ve tartışmada yanlış tarafa düşüverdi.
Mansur Yavaş'ın açıklaması şöyle:
"AY m.4 çok net hocam. AYM iki defa bu konuda karar verdi ve 4. madde ilk 3 maddeyi koruduğu için kendisi de değiştirilemez dedi. Size göre olumlu olması durumu değiştirmiyor."
İmamoğlu da şunları söyledi:
"... yapılan bu açıklamayı çok talihsiz bir başlangıç açıklaması olarak görüyoruz Sayın Kaboğlu adına. Tabii ki avukatları temsil ediyor, baronun bir tercihi var, ona bir şey diyemem. Ama talihsiz bir açıklamadır. ... Kişisel fikrini açıklayabilir,
özgürlüğü vardır ama artık bulunduğu makam gereği kişisel fikrini açıklamaktan ziyade baronun bakışını temsil eden açıklamaları yapmasını buradan öneriyorum. Kötü bir başlangıç yapmıştır, üzüldüm şahsı adına."
Her iki başkan da o kadar yanlış taraftalar ki siyasi rakipleri ve demokrasi katili durumundaki Erdoğan bile MHP'nin güdümüne girdikten sonra eski demokrat fikirlerini değiştirmiş ve son olarak yakın zamanda "Anayasanın ilk dört maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Özellikle Cumhur İttifakının böyle bir sıkıntısı, böyle bir derdi de yoktur." demişti.
Dolayısıyla Sayın Başkanlar "Erdoğan bize benzemiş" deyip geçiştiremezler. "Biz Erdoğan'a ve Bahçeli'ye mi benzedik" deyip titremeliler.
Zira Kaboğlu'nun açıklaması tam olarak şöyle:
"İbrahim Kaboğlu, kitaplarında da yazdı, konuşmalarında da dile getirdi. Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir. Tıpkı 1995'te yapıldığı gibi tıpkı 2001'de yapıldığı gibi. 1995'te Başlangıç kısmındaki ırkçı ibareler çıkarıldı. 2001 değişikliğinde ise Madde 14'e 'İnsan haklarına dayanan laik ve demokratik Cumhuriyet' tanımı kondu. O zaman 1961'de öngörülmüş olan 'İnsan haklarına dayanan devlet' kavramı anayasaya yeniden girmiş oldu. Yani daha ileriye götürüldü. Anayasa Mahkemesi de artık bu kavramı kullanmaya başladı."
Buradan hatırlatalım: Cumhurbaşkanı adaylığı için adı geçirilen her iki Başkana düşen, Türkiye'nin demokratik gelişme sürecinin lehinde olmak ve doğru tarafta durmaktır.
Değişmez maddeler meselesinin hukuki tahlili için Münci Kapani'nin Kamu Hürriyetleri kitabına atıf yapalım: Bu maddelerin değişmesinin müeyyidesi yoktur. Tek müeyyide vatandaşların sağduyusudur.