Kara Harp Okulunun mezuniyet töreninde 2016'dan bu yana okunan yemin metnini eksik bulan ve beğenmeyen bir kısım genç subay, bu seneki cami açılışlı mezuniyet töreninden sonra alternatif olarak kendi aralarında toplaşıp "Hepimiz Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı attıktan sonra eski metni okumuşlar.
"Bir kısım" dediysek, yanlış anlaşılmasın, sayıları üç yüz ila dört yüz arasında. Yani mezunların neredeyse yarısı.
Bu metnin özelliği, ideoloji içeriyor olması ve bu ideolojinin dışına çıkmak isteyeceklere kılıçlarıyla had bildirme iddiası taşıyor olması. Yani bir antidemokratik harp okulu klasiği.
Yani -Yusuf Kaplan gibi- iktidar muhibbanı ama eleştirel bakmayı ve ikazcı olmayı da başarmaya çalışan AKP entelektüellerinin tabiriyle bir kalkışma ya da başkaldırı iddiası ve hazırlığı içeriyor.
Bu "eylem"i bir kısım ODTÜ'lülerin geleneksel muhalif eylemi ya da bir kısım Kabataş Erkek Liselilerin haylazlığı gibi göremeyiz.
Disiplin yuvası olması gereken ve öyle olduğunu sandığımız bir Okulda yapılıyor. Ve yapanlar o kadar fazlalar ve kendilerine dokunulamayacağından o kadar eminler ki...
Bunları kim organize ediyor
Yemini 2016'dan sonra değiştiren "başarılı(!) operasyoncu"lar bu olay karşısında ne düşünüyor
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının haber metninde "cami" dediği ama Erdoğan'ın açarken "mescit" dediği mekânın açılışına katılanlar, mesela MSÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve kuvvet komutanları ne düşünüyor
Olayın organizatörleri tasfiye edilirse mesele biter ve disipline geri dönülür mü
Erdoğan'ın konuyla ilgili ortaya karışık söylemi ve Özgür Özel'in "elbette M. Kemal'in askeri olacaklar, ne deselerdi, ne var bunda, ama darbeye kalkışırlarsa Meclisi açık tutmak da bizim işimiz" türünden söylemi bir anlam ifade etmiyor.
Bizim için önemli olan, "devletin sahibiyim" diyen Devlet'in ve onun isi-Kurumu durumundaki MHP'nin ne dediği. Ve o, "ooooh, çok iyi oldu" diyor.
O Devlet ki 2016'dan bu yana "devlet benim! (L'etat c'est moi!)" deyip duran öndeki liderimsiyi yönettiğinden herkesin emin olduğu, arka bahçe'li Devlet.
"Bu başkaldırıyı yapanları tasfiye etmek için 15-20 Temmuz'dakine benzer bir 'operasyon' yapılsa işe yarar mı" diye soran dindar kılıklı AKP hayalperestlerine soralım:
Siz demokrat mısınız yoksa başka bir şey mi
Ve bilhassa bu olaydan sonra, 15 Temmuz'un gerçek sebepleri ve sonuçları ile ilgili olarak azıcık da olsa şüphelenmeye başlamanız gerekmez mi
O günlerde "yemlenmiş" ve yakalanmış olanların ağzındaki oltanın misinasının öbür ucundaki hafızası kuvvetli "balık tutucuları" ve niyetlerini hâlâ anlamadınız mı