İsim hakkı ve Türkiyelilik
Almanya'daki bir futbolcunun "Türk değilim Türkiyeliyim" sözü üzerinden yeniden başlayan bir tartışma, Türkiye'deki ve yakın coğrafyasındaki milliyetçilik belasının çapını yeniden gözler önüne serdi.
Bu konu öncelikle "isim hakkı" denilen bir insan hakkı ile ilgili.
Her ana babanın çocuğuna isim koyma hakkı vardır. Ama her yetişkinin de kendisine yeni bir isim verme hakkı vardır. Gelişmiş ülkelerdeki insancıl hukuk sistemleri bu hakkı bir insan hakkı olarak kabul ederler. O sebeple "gelişmiş"lerdir.
Önce kuşatalım:
Türk, Laz ya da Çerkez olmak bir isimdir.
Bir kişinin, kendisini "Laz ve Türk" olarak ya da "Çerkez ve Türk" olarak görmesi mümkündür ve sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.
Zira hemen hemen tamamı Türkiye'de olan Lazlar ve çoğu Türkiye'de olan Çerkezler kendilerini Türk olarak da adlandırır. Lazların ve Çerkezlerin "aslında Türk" olup olmadığının, bu konuda, en azından bugün için, bir anlamı yoktur. "Ben Türküm" diyen bir Laza ya da Çerkez'e, hiç kimse, "hayır sen Türk değilsin" demez. Lazlık ya da Çerkezlik bilinci Türklük ile zıtlaşmaz.
Aynı durum Türkiye'deki Araplar için de kısmen geçerlidir.
Ancak sıra Türkiye'deki Kürtlere geldiğinde durum önemli ölçüde değişir.
Aslında aynı kural Kürtler için de geçerlidir ya da öyle olmalıdır.
Yani Türk olmak bir isimse Kürt olmak da bir isimdir.
Bir kişinin, kendisini "hem Türk ve hem de Kürt" olarak görmesi ve adlandırması da elbette mümkündür. Ancak bu sık vaki olan bir durum değildir. Sebepleri ayrı konudur.
Aksi de mümkündür. Yani Türkiye'de doğmuş ve büyümüş bir Kürdün, kendisini "ben Türk değilim Kürdüm" şeklinde tarif etmesi de son derece normaldir. Bir isim hakkıdır. Bir insan hakkıdır. "Kürt-mürt yok, hepiniz Türk'sünüz" saçmalığı şükür ki bitmiştir.
Kürtlükle ilgili bu durumun, Lazlıktan ya da Çerkezlikten farklı olarak, Kürtlük bilinci ile Türklüğün uyumsuzluğundan kaynaklandığı da açıktır.
Bu uyumsuzluğun etki ve tepki milliyetçiliğinden kaynaklanan sebepleri ve ayrı devlet isteği gibi sonuçları ile bunların giderilmesinin ya da karşılanmasının mümkün ve doğru olup olmadığı ve mümkünse nasıl olabileceği; dinin, sosyolojinin ve siyasetin konusudur.
Ama "ben Türk değilim, sadece Türkiyeliyim" diyecek olan bir Kürde, "hayır, sen Türkiyeli isen Türk'sün" demek isim dayatmaktır. Zira "sen Türk'sün" demek, çoğu muhatabı için "Kürt olamazsın" demekle eşdeğerdir.