İnsan ve hayvan haklarında denge

Başıboş köpekler şehirlerde serbestçe dolaşıp dilerlerse dalıp dalaşabilsinler mi

Hayır, elbette asla...

Peki sahipsiz köpeklere ne yapalım

Aslında bu mesele devlet denilen modern çağ müessesesinin en çetrefilli ikinci konusudur ve birinci konu da buna benzer: Gerçekten "özgürlük-güvenlik dengesi" denilen konu devletler ve hukuk düzenleri için zor bir konudur. Pandemi dönemi tartışmaları bunun en tipik örneği idi. Bilhassa siyasi haklar konusu da bu kapsamdadır.

İkinci çetrefilli konu ise hayvan hakları ile insanların can güvenliği arasındaki ilişki meselesidir.

Sahipli hayvanların da başkalarının malına ya da canına zarar vermesi riski vardır ama bunun çözümü bellidir. Sahibinin hukuki mükellefiyetlerine ve mesuliyetine dair örfî ya da yazılı hukuk bu meseleyi çözer.

Mesele, sokak hayvanlarından bir grubu oluşturan ve sahipsiz kalmış ya da sahipsiz doğmuş olan köpeklerle ilgilidir. (Kedilere pek itiraz eden yok. Ama aslında onlar da kapsama alınmalı).

Öncelikle şunu belirtelim: Biz müminler için müstakilen "hayvan hakkı" diye bir hak yoktur.

İnsanın iradesi vardır ve iradesi sebebiyle mükellefiyetleri ve dolayısıyla adliyede talep edebileceği insan hakları vardır. Buna hukuku-l ibâd denir.

Hayvanın ise adliyede geçerli anlamda hukuken değer verilebilir bir iradesi ve hak arama melekesi olmadığından ehl-i dünyanın "hayvan hakkı" dedikleri şey doğrudan doğruya Allah'ın hakkıdır. Hukukullahtır.

Kul hakkında korkan her bir mümin Allah'ın hakkından da korkar ve hayvana ve hatta karıncaya bile eziyetten çekinir. Zira bilir ki hayvanın ve bitkinin ve hatta cansızların da bir Sahibi vardır ve hayvanın hakkını ihlal eden, aslında doğrudan doğruya Sahibinin hakkını ihlal etmiş olur.

O halde hayvanları korumalıyız, onların hukukunu gözetmeliyiz ve bilmeliyiz ki onlara eziyet Allah'ın gücüne gider.

Ama insanı ve bilhassa çocukları ve yaşlıları da korumamız lazım. Ayrıca şehirliliğin gereğini de yapmamız lazım.

Yani mesele medeniyetle de ilgilidir.

Medeni toplumlar köpek düşmanı değiller. Ama bu meseleyi çözmüşler. Güvenliği sağlamışlar.

Biz de aynı yoldan geçerek aynı neticeyi alabiliriz ve almalıyız.