"Kurt geldi" vaveylasını zırt pırt tekrar eden yalancı çobanın hikâyesinin sonunu bilirsiniz. O sonu cebinize koyup başlayalım.

Şu türden cümleleri cep telefonu ekranınızda sık sık görürsünüz ve -kandırılacak adam kalmayıncaya kadar- bir süre daha göreceksiniz:

"WhatsApp'a beklenen özellik geldi. Artık bu işlemi yapmak çok kolay!"

"O ilde kar bekleniyor. Hazırlıklarınız tamam mı"

"Doktorlar açıkladı. Bu gıda kalbinize iyi gelecek."

"Araştırmacılar söylüyor. Para kazanmak için en iyisi bu meslek."

Bu okuduklarınız sizi meraklandırır ve başka bir sayfayı açmaya yönlendirir. Tıklar açarsınız ve o sayfadaki reklamı görmüş olursunuz. Tuzağı kuranların da maksadı hasıl olmuş olur.

Ama bunu üç beş defa yaparsınız. Sonra uyanırsınız.

Onlar ise yeni sazanları avlamak için oltaya solucan takmaya devam ederler.

Maksatları haber veya bilgi vermek olsaydı o metne bir-iki kelime daha ilâve edebilirlerdi. Meselâ şöyle olabilirdi:

"WhatsApp'e sessize alma özelliği geldi. Artık bazılarından gelen mesajları sessize almanız mümkün."

"Niğde'de kar bekleniyor. Hazırlıklarınız tamam mı"

"Doktorlar açıkladı. Çörek otu kalbinize iyi gelecek!"

"Araştırmacılar söylüyor. Para kazanmak için en iyisi el becerisi öğrenmek."

Bu türden bir haber başlığı okusaydınız belki de hiçbirini tıklamayacaktınız. Ya da sadece ihtiyaç duyduğunuz kadarını açmakla yetinecektiniz.

Bunları neden anlattık

İktidarın Anayasa teranesi de artık sırf dikkat çekmek için oyun oynamayı sürdüren ve fakat bu sırada kuzuları kurtlara yedirdiği için güzel bir sopayı hak eden yalancı çobanın hikâyesine döndü.

Ya da sırf tıklama almak için merak uyandıran internet reklam cümlelerine benzedi.

İktidara iyi bir ayar vermek şart.

Meselâ şunu soralım:

"Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve sapsayın büyük ortağı Devlet Bahçeli, Anayasanın hangi maddesi ile ilgili olarak ne teklifiniz var, nasıl bir Anayasa istiyorsunuz"

Ses yok ve olmayacak.

Ya da mesela şöyle soralım: