İkinci çözüm süreci mi

Birinci çözüm sürecinin başlarında hemen hemen her kesimden herkeste bir iyimserlik varken Yeni Asya yazarları bilhassa şeffaflık meselesiyle ilgili bazı şüpheleri belirttiğinde itiraz edenler olmuştu.

Farklı dinamiklerle, ama benzer bir süreç yeniden yaşanmaya başladığında AKP trolleri tarafından efsunlanmış olanlar dahil herkes "acaba"larla karışık temkinli ve zayıf bir iyimserlik içinde.

Sebeplerini çözebilmek için yeni sürecin ve öncesinin kısa hikâyesini hatırlayalım:

-Kürtler ve içinde bulundukları rejim yönünden; İran, Irak, Suriye ve Türkiye farklı pozisyonlarda.

-Abdullah Öcalan'ın Suriye mazisi ve Suriye-Rusya ilişkileri de gösteriyor ki Suriye'nin sosyo-politik durumu diğerlerine nazaran daha farklı.

-PKK zaten uzun zamandır Türkiye'deki unsurlarının çoğunu dağlardan çekip Suriye'ye yığınak yapmış durumda idi.

-Dolayısıyla bu dört ülkeye yayılmış Kürt siyasî hareketi ve eylemciliği açısından bakıldığında Suriye diğerlerine nazaran daha özel bir saha.

-Bu "özel"lik hâli Türkiye açısından bir zorluk. Yani bu gidişle Suriye'de kurulacağı aşikâr hâle gelen bir Kürt yarı devleti ile ilişki tesis etmek ve anlaşmak Türkiye için şart, ama Irak'takine nazaran daha zor.

-Türkiye'de oyun kurucular, Saddam zulmünün ayyuka çıktığı 1987'den itibaren ve sonrasında, rejim, sınırlar ve sistem bağlamında Irak'ta yaşananlardan kısmen bir ders almış olmalı.

-Bizimkilerin "Kuzey Irak" dediği coğrafî bölgede -Saddam'ın yıkılmasıyla birlikte- Dünyanın "Kürdistan" dediği ve aslında kökleri daha eskiye dayanan bir devlet ya da yarı devlet var.

-Ama Saddam zulmünden Türkiye'ye kaçanların o dönemde burada kurdukları pozitif ilişkiler ve dönüşte kurdukları yapı sebebiyle, bu devlet, "Hangi örgüt terör örgütüdür" sorusunun cevabı açısından, zor da olsa Türkiye ile hemen hemen aynı dilden konuşmayı başarıyor. PKK ve Öcalan o devletin de hasmı gibi görünüyor.

-Buna karşılık Esad'dan sonra Kuzey ya da Kuzey Doğu Suriye'de kurulacak ve kerhen de olsa Şam'da da akredite olacak bir yarı devletin, "terörist" tanımı bağlamında Türkiye ile aynı dili konuşacağını öngörmek, buradaki oyun kurucular açısından kolay değil.

-İşte bu durum, bizde "devlet"i yani aslında arkasında BOP'çular dahil herkesin olabileceği kapalı-gizli yapıyı kendisine göre tedbir almaya itti. "Devlet aklı devreye girdi" denirken işte bu belirsiz ve riskli proje kast ediliyor.