Hamsiye balık deme suçu
Öğrencilik yıllarımızda öğrenci evinde bir kış günü yemek yapma sırası bize gelip de arkadaşlarımız "Sen yaparsın haydi akşama bize balık yap" dediklerinde saf ve temiz Karadenizli duygularımızla sormuştuk: "Tamam, denerim, ama bileyim, hamsi mi istersiniz balık mı"
Onların şaşkın bakışını unutamıyoruz. Biz de o zaman uyanmıştık.
Gerçekten, Karadeniz'in çoğu yerinde, bilhassa orta doğu Karadeniz'de hamsi hamsidir, balık değildir. Balık başka bir şeydir.
Yani hamsiden başka bütün deniz ürünleri balıktır, ama hamsi balık değil hamsidir. Hamsi temel gıdadır. Diğerleri olsa da olur olmasa da...
Bu fark aynen unlu mamuller ile somun ekmek arasındaki fark gibidir. Somun ekmeği ekmektir, diğerleri unlu mamullerdir. Ekmek temel gıdadır. Diğerleri olsa da olur olmasa da...
Hamsiye balık denir mi Bize göre denmez.
Denirse ne olur Denmiş olur.
Denirse suç olur mu Ne saçma. Öyle suç mu olur!
Peki, yarın Karadeniz'in bu tarafındakiler gibi düşünenler TBMM'de çoğunluğu ele geçirseler ve kanun çıkarıp hamsiye balık demeyi yasaklayıp suç saysalar ne olur
"Öyle saçma kanun mu olurmuş" dediğinizi duyuyoruz. Ya olursa
Hamsisever öğrencilerimize sınıfta anket yaparız:
Yarın devlet hamsi yemeyi yasaklasa ne yaparsınız
"Ben takmam, hamsimi yerim Hocam" diyenler hep çoğunlukta olmuştur.
Ya hapse girme riski varsa
"Hamsimi yerim, paşa paşa hapsime girerim, yatar çıkarım, yine yerim."
Buna sivil itaatsizlik denir. Sivil itaatsizlik, hukuka ve vicdana uygun olmayan kurala direnme ve hapse girme hakkını kullanma demektir.
Henry David Thoreau, Mahatma Gandi, Nelson Mandela bu babda temel referans isimlerdir.
Türkiye'de de örnekler çoktur. Mesela Süleyman Demirel 1980-1987 arası fiilen bir sivil itaatsizlik timsalidir. 12 Eylül 1980'de devlet yetkisini darbe ile gasp edip kullanan Daltonlar "kanun biziz, sana siyaset yasak, cezası da var" demiş, ama o bu yasağı takmayıp hapse girme hakkını kullanmayı tercih ederek siyaset yapmaya devam etmiş ve sonuçta -Özal'a da rağmen- siyasî yasakları kaldırmaya muvaffak olmuştur.
Günümüzde de "devletin her dediği doğrudur" diyen bir kesim vardır.
Onlar, "devlet 'şu suçtur' demişse elbette suçtur" derler.