Eğrilen yollardaki savrulmalar ve AKP

Bir dost meclisinde yapılan konuşmalar uyanmak isteyenleri uyarıcı.

Bir büyük ilçenin AKP ilçe başkanı, başkanlık sisteminin devletin işleyişinin hızlanmasına vesile olduğunu ve bu yönden faydalı da olduğunu ama bu hızın içinde bazı ciddi planlama hataları da olduğunu kabul ediyor.

Bir başkası "sadece bu değil" diyor. Ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin gücünün zayıflatılmış olmasını bir problem olarak gördüğünü bildiriyor. Bu fikri, orada bulunanların geneli kabul ve tasdik ediyor.

Bir muhatabımız bu sayede koalisyonlar döneminin geride kaldığını iddia ediyor.

Buna karşılık bir başkası; "Koalisyonlar devam ediyor, sadece koalisyon görüşmeleri seçimden sonra değil seçimden önce yapılıyor. Seçim ittifakları da bunun işareti. Hatta AKP'nin MHP'ye mahkûm olması ve bu sayede MHP'nin gerçekte büyük ortak haline gelmesi de bir koalisyon göstergesidir." diyor.

Bir diğeri, askerî ve bürokratik vesayetin, 15 Temmuz sonrası yaşananların da yardımıyla bu yeni sistem sayesinde bitirildiğini söylüyor.

Bilhassa Milli Güvenlik Kurulunun yapısı ve siyaset karşısındaki etkisi ile Yüksek Askerî Şura kararlarının basında yer bulmamasını bu iddiasına bir delil olarak gösteriyor.

Ama bir diğer müzakereci askeriyedeki terfilerden en çok Doğu Perinçek ekibinin memnun olduğunu söyleyince dinleyiciler şaşırıyor. Belli ki olayın pek de farkında değiller ve yandaş medyanın dolduruşuna gelmişler.

Askerî vesayet meselesini nasıl gördüklerini anlayabilmek için şunu soruyoruz:

"Sizce Türkiye'de bazı subayların yeni bir darbe planlaması ve icra etmeye kalkışması ihtimali gündemden kalkmış mıdır"

Verilen cevap "temenni ederiz" ile bitiyor. Zira oradaki herkes biliyor ki Türkiye'de subaylar demokrasiyi gerçekten hazmetme konusunda pek de istekli değiller. Ve askerî eğitim içinden yetişen subayların çoğu için, halen de, "vatanı koruma görevi"nin içinde, "vakti zamanı gelirse memleketi iç düşmanlardan koruma görevi" de var ve bu da ancak gerektiğinde iktidarı hizaya çekmek için harekete geçmekle ve hatta gerektiğinde iktidara el koymakla yapılabilecek bir "vatan hizmeti!".

Yani mesele bazı kadroların zaman içinde mevcut siyasi iktidara boyun bükmüş kişilerin elinde olması değil. Mesele demokrasi eğitimini sindirmiş subayların iş başında olması ya da olmaması.