Efsunsuz gençler ülkesi...

Turizmcileri azıcık kızdıracak bir soru ile başlayalım.

Din turizmi diye bir turizm çeşidi var mıdır

Bir zamanlar birileri var etmeye çalıştı ama zaman onların o hevesini neshetti. Din ile bir "izm" türü olan turizm arasında bir ilişki olamayacağı anlaşıldı.

Hacının turist olmadığını gidebilen de gördü, gidemeyen de...

Araplara, "neden bize iyi bir turizm hizmeti vermiyorsunuz" diyenler, cevabın iyisini alıp öğrendi: "Hacca geldiniz, gezmeye değil. Allah'ın misafirisiniz, müşterimiz değil!"

***

Şimdi bir hayal kurunuz:

İşte öyle bir "turistik" mekândasınız. Isparta Barla'da... Turist gibi değilsiniz. Daha ziyade tefekkürdesiniz. Zaten müze de yok. Olmamalı da... Gözlemeler arasından (faslından) geçip karakavak gibi "meyvesiz" sanılan ağaçların manevî meyvelerini yemek ve yedirmek için seyahat eden bir seyyahın izinde çıraksınız.

"Rampadayım, füzeyim, dünya bile arkamda kalacak" derken, hem de erken erken, bir kapalı dükkâncığın kapısına yapıştırılıp sticklenmiş bir yazı okuyorsunuz; "Buraya Siyonistler giremez".

Duruyorsunuz. "Buraya" yani nereye

Anlamaya çalışıyorsunuz. Barla'ya mı bu dükkâna mı

Girenin siyonist olduğunu kim nasıl anlayacak Kıyafetinden mi beyanından mı

Siyonist dediğiniz, İsrail'de değilse münafık demektir. Münafıklığın alâmeti nedir ki

Kömür ve elmas bilinir, ama ya grafit nasıl bilinir ve anlaşılır

Hele "ihlâsa idhal etme" yeri olan Barla'da.

Sorular, sorular...

"Bu ticarî ürün sticker'ı kim ne için üretti ve bu cama kim hangi akla hizmet için yapıştırdı" diye düşünüyorsunuz.

Cevabı bulamıyorsunuz. Akıl gidemiyor.