Devlete güven ve Anadolu Ajansı

Uzun zamandır siyasette "kazanan her şeyi alır" kuralını uygulayan ve devleti de kendisine alan (ve bu arada aslında kendisini bahçeli devlete teslim de eden) Erdoğan'ın iktidarında en önemli kalıcı zararı, "siyaset karşısında tarafsız olması gereken devlet kurumları" gördü.

Bu kurumlar ve dolayısıyla devlet, hem vatandaş karşısında ve hem de diğer devletler ve uluslararası toplum nezdinde ciddi itibar kaybetti ve etmeye de devam ediyor.

Bu yapılanların kılıfı, "bürokratik vesayeti kaldırmak" idi.

Ama asıl amaç, artık AKMHP'leşen AKP'yi "devletin partisi" haline getirmek ve bundan nemalanmaktı. Bilen biliyor ve söylüyordu.

AKP hızla tek parti dönemi CHP'sine dönüşüyor. Çok partili hayat ve seçimler sadece kılıftır.

Bu gidişatın bazı aktörlerinin neması ve motivasyonu paradır, şöhrettir.

Ama başka bazıları var ki asıl nemayı onlar topladı. Onlarınki bizzat siyaset.

Yani "bizimdir" dedikleri Türkiye'nin, kendisine kaçılan Hür Dünya'dan uzaklaştırılıp kendisinden kaçılan Esir Dünya'ya dahil edilmesini sağlamak.

Zira demokrasiyi "küfür rejimi" ya da "milletin bütünlüğünü bölücü rejim" olarak gördüler. Milleti de inkılaplarla dönüştürülmesi gereken "zavallılar" olarak...

Bu sebeple devlet kurumlarının vatandaş nezdinde itibar kaybetmesini hiç önemsemediler.

Zira vatandaşı, insan ve vatandaş olarak önemsemediler. Haber alma hakkını yerle bir ettiler.

Ve başardılar maalesef. Bakın çevrenize, aklı başında dediğimiz eli kırmızılı insanlar bile BRICS sayıklıyor, "ABD merkezli ve tek kutuplu dünya olmasın, Rus'u ve Çin'i de güçlendirelim, gidelim dahil olalım ey ihvan-ı vatan" diyor!

TRT ve Anadolu Ajansı, AKP tarafından "elde edilen" ama itibarı yerlerde sürünen kurumların başında geliyor, maalesef.

İşte bir örnek:

Anadolu Ajansı İmamoğlu'na karşı bir dava açtı. Kazansaydı haber yapacağı kesindi. Ama kaybetti.

Haber teber yok. İki gündür bekliyoruz. Halen de tıs yok.

Olay şu:

Medyascpe'un haberine göre İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimi gecesinde Anadolu Ajansı'nın güvenilirliğini eleştirdi:

"Devletimizin her görevlisine inancımız belirtirken Anadolu Ajansı'na olan inancımız asla olmadığı aslında burada isminin geçmemesiyle ortada... Anadolu Ajansı, unutmayın, sevgili dostlarım, bitkisel hayattaki bir kurumdur. O kurumumuzu biz ayağa kaldıracağız. Bitkisel hayat kurumun arkasında maskeli insanlar kendi süreçlerini işletiyorlar. Bu yüzden aldanmayın. Onlar aldatıcı insanlardır. Yalancı insanlardır."