Daha iyi yargı için
Önceki gün Ankara'da TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi kampüsünde, "Barika-i hakikat müsademe-i efkardan çıkar" mottosuyla hizmet eden TEPAV'ın (Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın) organize ettiği "Sorumsuzluk, Cezasızlık ve Refaha Etkisi" konulu bir akademik toplantıya, davet üzerine iştirak ettik.
TEPAV Hukuk Çalışmaları Merkezi Direktörü Prof. Dr. Levent Gönenç'in modere ettiği programın konuşmacıları İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Av. Prof. Dr. Adem Sözüer ile Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün idi.
Toplantı öncesinde bir süre sohbet ettiğimiz DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, iktidarın sopası hâline getirilmeye çalışılan yargının son dönemdeki haksız ve gereksiz tutukluluk kararlarına alışmayı reddetmek gerektiğini söyledi. Ayrıca bu kapsamda tutuklandığına inandığını bildirdiği Kazım Güleçyüz'e geçmiş olsun dileklerini ve selâmlarını bir kez daha iletti.
Sınıf arkadaşımız ve meslektaşımız Adem Sözüer ilginç anekdotlarla süslediği konuşmasında özetle şu noktalara temas etti:
-Adlî sisteme ve sürece ilişkin ayrıntılı istatistiklerin yayınlanmaması ve yayınlanmış olanların da manipülasyon içerdiğine yönelik çok ciddi şüphelerin bulunması sebebiyle adaleti iyileştirmek amacıyla yapılabilecek akademik çalışmalar pratik bilgi zemininden mahrum yürütülüyor ve bu durum yargının kalitesini de bozuyor. Almanya'da ya da diğer bir AB üyesi ülkede kolaylıkla tek tıkla ya da çift tıkla ulaşılabilecek bu tür bilgilere bizde ulaşabilmek mümkün değil. Bürokraside "tık yok!"
-Bu durum aslında TÜİK gibi kurumlara güvenin kaybolmasının bir sebebi ve sonucu.
-Bu durum ve diğer birçok örnek, Türkiye için Avrupa Birliği uyum sürecinin ne kadar kıymetli ve önemli olduğunu gösteriyor.
-Cübbeli Ahmet Hoca gibileri yeni bir çözüm sürecine ikna etmeye hapisten çıkan kişiler gidebildiğine ve el öptürebildiğine göre, cezalandırma sistemimiz ve cezaevlerimiz iyi iş görüyor(!) da diyebiliriz.
-Anadolu Ajansı ve TRT gibi siyaset karşısında tarafsız kalması gereken kurumların yöneticilerinin bu tarafsızlığı bilerek ve isteyerek ihlâl etmesi elbette suçtur ve ceza gerektirir, ama asıl mesele, bu kötü gidişi, konuyu ceza yargılaması sisteminin içine sokmaya dahi gerek kalmadan siyasetle ve sosyolojiyle çözebilmektir.
-Daha iyi yargıya ulaşabilmek için yargı sisteminin baştan aşağıya yenilenmesi şart. Bunun için de iktidarın el değiştirmesi ve yeni bir kurgu yapılması şart.
Yeni Asya okuyucularının yakından tanıdığı Avukat Mehmet Gün ise derneğin faaliyetlerinden ve bu kapsamda "A'dan Z'ye Yargı Reformu" adını verdikleri yargı reform paketinden de bahsetti ve özetle şunları söyledi: