Cumhurbelediye başkanlığı hükümet sistemi

Planlayıcılarının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adını verdikleri garabete ve sistemsizliğe memleketi sokmaya çalıştıkları sıralarda İbrahim Özdabak'ın bir karikatürü çok meşhur olmuştu.

Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım'ı makamından kaldırmış ve ayağını Başbakanlık makamına uzatmış halde tasvir edilmişti.

O tasvirin doğruluğunda şüphe yok. Bu sebeple makam ve koltuk sahibi herkes "acaba beni ne zaman kaldırır" diye düşünüyor.

O kadar ki yargı ve yüksek yargı mensupları için bile bir risk var.

Zaten bir hiyerarşi gerektiren yürütme organının içindeki makamların Erdoğan'a bağlı olmasında bir problem görülmeyebilir.

Ama mahalli idareler kendi içinde ayrı bir yürütmedir. Belediye başkanının amiri yoktur. Valiye, kaymakama bağlı değildir. Belde halkı seçer, yönlendirir, siyasi hesabı da o halk sorar.

Belediye başkanı merkezî idarenin bir parçası değildir. Bakanlıkların taşra teşkilatı değildir.

Projeler mahallîdir. Kaynaklar mahallîdir.

Ama Erdoğan karizmasına bağlanmış tek adam sevdasında durum böyle olmuyor.

Beş sene önce mahalli seçimler yaklaştığında Erdoğan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'i istifaya zorlamıştı. Bu duruma herkes şaşırmıştı. Ama alıştı.

Sonrasında ne İstanbul'da ve ne de Ankara'da AKP zihniyeti kurumsal olarak dikiş tutturamadı. Her şey ve herkes Erdoğan'ın gölgesinde kaldı.

Bu sebeple bir ay sonra yapılacak seçime doğru İstanbul'da Murat Kurum'un en zor işi seçmene kendisini tanıtmak.

Zira belediye başkan adayı olarak neredeyse her gittiği açılışa Erdoğan'la birlikte gidiyor ve her yerde eski siyasi refikleri durumundaki bakanlarla bir arada kalıyor, "araya kaynamış yabancı" gibi kaynayıp gidiyor.

Erdoğan "gel Murat" demedikçe öne çıkamıyor. Halka kendisini ve "kendi projelerini" ifade edemiyor. Hep gölgede, hep ikinci, beşinci planda.

Çok tarafsız(!) olduğu için İmamoğlu'na hiç yer vermeyen TRT bile haberlerinde önce Erdoğan ve sonra Murat Kurum'u gösteriyor.

Oysa rakibi Ekrem İmamoğlu beş senedir vitrinde. Partisinin genel başkanı Özgür Özel bile en azından şimdilik kendisini gölgeleyecek durumda değil.