Bizim gündem, Demokratik Anayasa

İktidar ortaklarının Anayasa tartışmalarını ve yeni Anayasa taleplerini hiç ciddiye almıyoruz.

Sadece siyaseten mümkün görünmediği için değil. Hakikaten anlamlı olmadığı için.

Sebebini defalarca yazdık, tekrar yazalım: Bizim için yeni anayasadan kasıt yeni ve demokratik bir Anayasa'dır. İktidar ortakları ise hukuk dışı iktidarını pekiştirebilmek veya en azından sürdürebilmek için yeni Anayasadan söz ediyor.

Yoksa, bilenler bilir, bilhassa 2005 ila 2010 arasında ideolojiden olabildiğince uzak yeni bir anayasa uğruna yapıp ettiklerimiz ve yazıp çizdiklerimiz ortada.

Sonrasında yaşanan hayal kırıklıkları ve U dönüşleri de herkesin malumu.

İktidardaki antidemokratlar denge ve demokrasi değil, mutlak kudret istiyor. Bunun için her kavgaya ve her denkleme hazırlar.

Eğer niyetleri iyiyse önce 12 Eylül Darbecilerinin adına kanun dediği ve 29.09.1981'de Resmî Gazetede yayınlattığı "Türk Soylu Yabancıların Türkiye'de Meslek ve Sanatlarını Serbestçe Yapabilmelerine, Kamu, Özel Kuruluş veya İşyerlerinde Çalıştırılabilmelerine İlişkin Kanun"u değiştirmekle başlasınlar. Nasıl olsa TBMM ellerinde.

Zira bu kanun (!) "anadili Türkçe olan Türklerle anadili Türkçe olmayan Türkler arasında fark var" diyor. Biri birinci sınıf. Diğerleri elek altı...

İktidarın kendi içindeki çelişkiler de aslında bu gündemin sun'i olduğunun ipuçlarını ele veriyor.

AKP'nin eski Başbakanı Binali Yıldırım "Vatandaşlık tanımı yeni anayasada elbette ki gözden geçirilebilir" demiş ve eklemiş:

"Bir etnik kimliği tanımlamak, öne çıkarmak değil de vatandaşlığı, etnik kimliğinin kim olduğuna bakmaksızın vatandaşlığı önceleyen bir güncelleme yapılabilir. Bu bazı etnik grupların kendilerini ihmal edilmiş düşüncesinden kurtarabilir."

Söyledikleri net değil, ama özü itibariyle doğru. Mesele nasıl bir çözüm bulunacağı ve bunun sosyolojik karşılığının ne olacağı.

Ama belli ki bu tartışmanın açılabilecek olması ihtimalinin azıcık görünmesi dahi koalisyonun diğer ortağını fena kızdırıyor.

Nitekim Sarayın Başgediklisi Mehmet Uçum dolaylı cevap olarak rahatsızlığını bildiren şu cümleleri yazmış:

"Terörsüz Türkiye hedefine yönelik yeni aşama adım adım ilerlerken iç ve dış bazı çevrelerin eşit vatandaşlık konusunda ciddi bir ideolojik kampanya yaptığı gözleniyor. Sanki Türk Vatandaşlığı etnik ya da ırkî bir esasa dayanıyormuş gibi. Türk vatandaşlığı eşit vatandaşlıktır. Türk vatandaşlığı isminden vazgeçilemez."