Bileği bükülecek devleti aratan AKP
Geçen gün, iki sene kadar önce yazdığımız "eli delik devleti büyüten AKP" başlıklı yazımıza da atıf yaparak "eli öpülecek devleti büyüten AKP" başlıklı bir yazı yazmıştık.
İki yazının ortak ana fikri şuydu:
Devleti, hürriyetçi demokrat anlayışa uygun olarak dönüştürmek iddiasıyla ve söylemiyle iktidara gelen ve AB süreci sayesinde önemli işler de yapan AK Parti, sekiz on sene önce, bir "saraya kız kaçırma" operasyonuyla derin güçler tarafından yakalanıp ele geçirildikten ve ardından 15 Temmuz zehrinin de etkisiyle MHP'nin terkisine bindirilip aparıldıktan sonra bambaşka bir devlet modelinin taliplisi oldu. Kendi entelektüellerini dahi şaşırttı ve kaybetti.
Bugün konuya başka bir yönden bakalım.
Güçlü devlet, büyük devlet, hakim devlet gibi söylemler, "seyyidül kavmi; hâdîmuhum" yani "kavmin seyyidi; o kavme hizmet edendir" hadisindeki prensibe ne kadar uyar
Buradaki seyyidlik "efendi"lik olarak tercüme ediliyor. Ancak "efendi" kelimesinin ciddi bir anlam kaybı yaşayıp yaşattığı açık.
Bu sebeple bu kelime bugün için ululuk ya da "beşer olarak kalitelilik" gibi anlamlara geliyor olsa gerek.
Dolayısıyla, hadis, "ululuk taslayarak efendi olamazsın, ancak hizmet ederek efendi olabilirsin" gibi bir anlama geliyor.
O halde:
-Vatandaşıyla bilek güreşine girip "ben seni yenerim" diyen ve her seferinde hile yaparak "işte yendim" diyenden efendi olmaz.
-Hizmetkâr efendi dediğin, başka taliplilerin başka türden hizmetine mani olmaz. Zira hizmetinde olduğu kavim ve millet kimi istiyorsa onu hizmetkâr olarak göreve davet edebilir. Hizmetkar bundan gocunmaz. "Siz beni nasıl devre dışı bırakırsınız" demeye ve bu sebeple had bildirmeye kalkmaz.
-"Başa kakan" efendi olamaz.
-"Yanlış yaptın, hizmetini şöyle değil de böyle yap" diyene samimi olarak dua ve teşekkür etmeyen de efendi olamaz.
Peki, AK Parti'nin dönüşüp AKP ve hatta AKMHP olmasına şaşıran muhafazakâr ve hürriyetçi entelektüellerin iç sesi, bize, AKP, kendileri ve ideallerimiz hakkında ne söyler
Kulak kabartalım ki yakın gelecekte yeniden yaşanacağı anlaşılan siyasi türbülanstan zihinlerimiz rahat çıksın: