Adaletim mülkümün temelindedir!
AKMHP cumhurunun başkanı Erdoğan, -Medyascope'un haberine göre- CHP Genel Başkanı Özgür Özel için demiş ki:
"Bir de kalkmış, bu perişan hâliyle cumhurbaşkanlığı adaylığı peşinde koşmaya başlamış. Ondan önceki de aynı hevesle kurmadık masa, çalmadık kapı, basmadık düğme, önünde eğilip bükülmedik terör örgütü bırakmamıştı. Ama sonuç ortada. Cumhurbaşkanı olacaktı, şaibeli bir şekilde tarih oldu. Şimdi ne kapısını çalan, ne de hâlini hatırını soran var. Bunun nefesi 2028'e kadar yetecek mi hep birlikte izleyip göreceğiz. Eskiler, 'Keçiyi yardan uçuran bir tutam otmuş' derler. Bakalım Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP'li siyaset girdabında telef olup gidecek."
Bu cümlelerdeki "yar"ı ve "uçma" halini; "girdap"ı ve "telef olma" halini ayrı ayrı ve birlikte olmak üzere okuyucularımız iyi takdir edecektir.
Yirmi sene sonraki okuyucularımız da elbette...
Biz bugün bu işe başka bir taraftan bakalım:
İnsanoğlunun tarihi, bilhassa hak hukuk açısından bakıldığında, bir manada insaniyetin perişanlığının tarihidir.
İnsanlık, mülk devlet anlayışı gibi güzelim bir felsefe dururken demokratik cumhuriyet denilen ne idüğü belirsiz sisteme geçmek için çok çabalamış ve kendisini çok uçurumlardan uçurmuş, çok yarlardan geçirmiştir.
Hâlbuki mülk devlet anlayışında devlet yani hükümet ve onun hükümranlığı altındaki topraklar (land), oralara hükmeden hükümdarın ve yedi sülâlesinin hususi mülküdür. Mülkiyet ihtilâfı çıkmaz. Çıkaranın kellesi gider.
Toprak mülk olunca onu işleyen de memlûktür.
Memlûkün iyisi başını kaldırmadan köleliğe devam edendir.
Her memlûke haklarını efendisi ve sultanı verir.
Çok eğilen maral çok alır, az eğilen yavaşça havasını alır.
Hem kime ne kadar vereceğine Sultanın bizzat kendisi karar verir. Elbette danışmanları da vardır ve onlara da sorar ama kararı daima kendisi verir.
Elbette Sultanın hâkimleri ve aracıları vardır, ama onların kimler olacağına da kendisi karar verir.
Bir isyankâr şair Abdurrahim Karakoç o Kral Hazretlerine hitaben şöyle savurup söylemiş:
"Mülkün temeliydi adalet hani
Bizim hak temelde saklı mı yani