AB dindar AKP'lileri ayrıştırıyor

2001'deki siyasî havayı yaşı müsait olanlar hatırlayacaktır.

Türkiye'nin demokratlarınca savunulagelen Avrupa Birliği üyeliği hedefini şaşırtıcı biçimde ısrarla müdafaa eden bir parti kuruluyordu. Kuranlar namazlı abdestli dindarlardı. MNP, MSP, Refah ve Fazilet Partisi geleneğini ikiye bölüyorlardı. İkinci parça durumundaki Saadet Partisinin yapamadığını yapmışlar, Batıdan estirilen rüzgârı yakalamışlar, yanlarına geleneksel demokratların çoğunu almayı da başarmışlardı.

AKP'yi kuranların Türk demokratları üzerindeki en önemli efsun kaynakları AB taraftarı olmaları idi. Dindarlar üzerindeki efsun kaynakları da temel haklar ve hürriyetler, değişim, hoşgörü, dinler arası diyalog, dünya barışı gibi ortak değerler idi. Bu efsunlu grupta bilhassa siyasete meraklı bir kısım Nur Talebeleri de vardı.

MSP ve Refah geleneğinden gelen ve Erbakan'ın "Batı Kulübü" söylemini "Küfür tek millettir" çerçevesi içinde bir nas gibi benimseyen taban ve entelektüel kadro "Batıcı" gibi görünen bu gidişatı çok da beğenemiyordu, ama büyüyü bozmak da istemiyordu.

Sonrası da malum...

Yirmi senede olan oldu, biten bitti, önce mağlup görünen Ulusalcılar, Avrasyacılar ve Ergenekoncular "Karamanın koyunu" misali bir oyunla AKP'yi evirip çevirip "tek adam"a yasladılar ve AB ve demokrasi düşmanı haline getirdiler.

Bu neticeden AKP'deki "Batı düşmanı" dindarlar memnundu. AKP'ye kredi açmış olan demokratlar ve bilhassa dindar demokratlar ise şaşkındı.

Bu tavır değişikliğini elbette muhataplarımız da doğru okudu. Başlarda ihtiyatlı bir iyimserlik takındı, ama nihayet durum netleşti ve Avrupa Parlamentosu Perşembe günü 367 lehte, 74 aleyhte ve 188 çekimser oyla dehşetli bir manşet ortaya koydu:

"AKMHP'li Türkiye ile tam üyelik mümkün değil."

AKMHP siyaseti ve medyası elbette bu manşeti de gözden uzak tutmaya çalıştı. Nitekim konu hakkında AKMHP'nin TRT'sinde haber yok. AKMHP'nin Anadolu Ajansı da sadece şu sade suya tirit nevinden açıklamayı paylaşmakla yetindi:

"Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu tarafından bugün kabul edilen 2023-2024 Türkiye Raporu, ülkemiz aleyhine çarpıtılmış, ön yargılı ve gerçek dışı iddialar içermektedir. Terör örgütlerine ve Türkiye karşıtlığını varoluş nedeni haline getirmiş bazı çevrelere propaganda zemini sağlayan bir kurumun, ülkemizdeki siyasî dinamikler, dış politikamız ve Sayın Cumhurbaşkanı'mızın KKTC ziyaretine yönelik mesnetsiz değerlendirmelerini reddediyoruz. Gelecek dönemde, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılım süreci dahil olmak üzere AB ile ilişkilerinin karşılıklı yarar temelinde sürdürülmesi için AP'nin üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz."

Oysa AP "Türkiye'nin AB süreci donmuş halde kalmalı" başlıklı yazılı açıklamasında özellikle şunları söylüyor: