AB, BRICS, vd. hangi gizli kutuplarda

Dünyanın başı dönüyor. Bu dönmeden Türkiye de nasibini alıyor. Hele son bir iki hafta

Bu maddi değil manevi bir baş dönmesi. Sebebi de lafzî değil mânâvi.

Hakikatin manasını kaybetme riski taşıyan dünyanın ruhu giderse başı da döner, cismi de dağılır.

İşte bu sebepledir ki başı dönen ve yön duygusunu kaybeden insanlık dünyanın manevi kutuplarını da kaybeder gibi oluyor, buluyor, yeniden kaybediyor ve sürekli sorguluyor.

Biliyor ve inanıyoruz ki üzerindekilerin yön duygusu tamamen kaybolursa dünyanın manevi kutupları da dağılmış demektir ve işte o zaman koca dünya başını küçük bir taşa çarpıp gözünü tam karartır. (Belki İsrail ve Siyonistler o taştır).

Uyanma ve yeniden kutupları bulma, hatta tesis etme vaktidir.

Uyandıracak olanlar, hakikate sadakatle aşık olan pusula tabiatlılardır.

Aslında beşer uyanmıştı. Halen de uyanık ve hakikati arıyor ama hakikati aradığı yerde bazen eline batıl geçiyor ve oradan kaçmak istiyor.

Zira artık malikiyet ve serbestiyet devrindeyiz. Kimse kimseyi zorla bir yerlerde tutamıyor.

İnsanlar refaha ve mülkiyete kaçıyor. Hakikati de bulmak umuduyla.

İnsanlar adalet ve hürriyete kaçıyor. Hakikatin hakkını da vermek umuduyla.

Devletler ve milletler arasındaki nizamî savaşlar, yerini sosyal tabakalar arasında başka türden gayrinizami ve hatta gayriahlakî savaşlara terk etmiş durumda.

Devletlerarası savaşlar, paktlar arası güç gerilimlerine dönüşmüş durumda. Dünyanın manevi kutupları artık anlam değiştirmiş.

Ama paktlar ve mensupları sonuçta ve özünde iki türlü: Kuvve-i dafia içeren negatif kutbun paktları ve kuvve-i cazibe yayan pozitif kutbun paktları.

Yani dünya halen de iki kutuplu. Ama bunlar eskisi kadar net görünen veya hissedilen kutuplar değil. İnsanlığın tutulduğu baş dönmesinin sebebi bu.

Negatif kutup halen de "bizi beğenmiyorsan defol" diyen defediciler kutbu ve halen de hiçbir cazibesi yok. O kutbun ülkelerinden kaçan kaçana. Fırsatını bulan, bir cazibenin pozitif enerjisine doğru -bir daha dönmemek üzere- kaçıyor.

Fakat burası imtihan dünyası. Pozitif kutupta da şeytanî bir negatif enerji var. Kendisine kaçılan ülkeler de bu enerjinin negatif gücünden nasibini alıyor.

Bu sebepledir ki kaçacak olanların kafası karışıyor. Hakikat aşıklarına "biz bu dünyadan nereye kaçalım ..." dedirtiyor.

NATO, AB gibi uluslarüstü birlikler kendisine kaçılanların kurduğu birlikler. Ama bu kafa karıştırıcı dönemlerde onlar da -haklı olarak- "acaba bir hakikate değil de sadece menfaate mi dayalı" sorusuyla sorgulanıyor.