Türk demeden olmaz

Cumhuriyet, Türk kavramı üzerine kurulmuştur, bunu unutmayın.

Tehdit Türk kavramınadır. Cumhuriyet, Türk kavramı üzerine kurulmuştur ve değiştirilmek istenen Türk kavramıdır.

Adını bir türlü koyamadıkları sürecin başlatıcısı, M. Hareket Partisi Genel Başkanı "yeni bir millî kimlik"ten söz etmiştir. Cumhurbaşkanı bir konuşmasında defalarca Türk, Kürt, Arap demiştir. Meclis başkanı, bu ülkede iki millet varmış gibi, "Kürt'ün onuru, Türk'ün gururu" diyor. DEM, mitinglerine "ortak vatan" adını verdi.

Bu söylemler gösteriyor ki "Türk"ten farklı bir kimlik peşindedirler. Veya Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olan Türk milletine ortak arama niyetindedirler.

O hâlde tehdit Türk kavramınadır. Ana muhalefet aklını başına almalı ve tehdidi açıkça ortaya koymalıdır. Sadece cumhuriyet, sadece laiklik demekle olmaz. Hedef, Cumhuriyet'in Türk kimliğidir. Ana kolonların en önemlisi Türk kavramıdır. Öyleyse Türk demeden olmaz. Hele hele ikide bir "Kürt seçmen" demekle hiç olmaz. Ülkemiz Türk'tür, biz Türk'üz ve Türk olarak yaşamaya devam edeceğiz.

Ana muhalefetten de Türk kavramına vurgu yapmasını bekliyoruz. Türk demeden Atatürkçü de olunamaz. Atatürk'ün göğsünü kabarta kabarta en çok kullandığı, büyük bir coşkuyla kullandığı kavram Türk kavramıdır.

"Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir."

Bu sözlerden şüpheniz var mı Bu cümleler Atatürk'ün ağzından çıkmadı mı Özellikle millî bayramlarda televizyonlardan sık sık işittiğimiz bu sözler yoksa Atatürk'ün değil mi Yoksa o tiz ve heyecanlı ses Atatürk'e ait değil mi

Şu sözleri de el yazısıyla yazmıştır Atatürk:

"Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin senelik, en aşağı, bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgârlarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı, onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.