Oy vermek vatandaşlık görevidir

Çok bilinir oldu değil mi Çok bilinir bir başlık. Oysa ben herkesin bildiği ve söyleyip yazdığı konuları tekrar etmeyi pek sevmem. Ama demek ki bazen gerekiyor.

Oy sözü Cumhuriyet'ten sonra dilimize girdi. Türk bengü taşlarındaki ög (akıl, düşünce) sözünün bugünkü bazı Türk lehçelerinde almış olduğu biçimdir ve "düşünce, fikir" anlamında kullanılmaktadır. Daha önce Arapçadan gelme rey kelimesini kullanıyorduk. Onun da anlamı "düşünce, fikir"dir.

Oy vermek için Azerbaycan Türkleri ile Türkmenler ses vermek bermek, Özbek ve Uygur Türkleri avaz bermek, Tatar, Başkurt, Kırgız, Kazak Türkleri tavış dobuş davıs birmek bermek birleşik fiillerini kullanıyorlar. Bu kullanımlar aslında Rusçadan bire bir çeviridir çünkü Ruslar da oy vermek için "ses" anlamındaki golos kelimesini kullanıyorlar.

Bu kadar dilcilik yeter. Tekrar vatandaşlık görevine dönebiliriz.

Demokratik rejimler, hür ve eşit vatandaşlık üzerine kuruludur. Ülkenin hür ve kanunlar karşısında eşit vatandaşları belirli aralıklarla yapılan seçimlerde sandık başına giderler ve kendilerini yönetecek olan yöneticileri seçerler. Biz de Mayıs ayında hem milletvekili seçimlerini hem de cumhurbaşkanı seçimini yaptık. Mart'ın sonunda da yerel seçimleri yapacağız.

Bir gözlemim var. Mevcut iktidardan en çok şikâyet eden gruplardan biri de oy vermeyenler veya oylarını iktidara yarayacak şekilde kullananlardır.

Aslında bu kesimin hiç şikâyetçi olmaması lazım. Hem oy vermiyorsunuz hem de mevcut iktidardan şikâyet ediyorsunuz. Hem oyunuzu iktidara yarayacak şekilde kullanıyorsunuz hem de şikâyet ediyorsunuz.

Pahalılık diyor, ağlaşıyorsunuz; ev geçindiremiyoruz diyor, ağlaşıyorsunuz; ülke zindana döndü diyor, ağlaşıyorsunuz. O zaman oyunuzu kullanınız kardeşim. Oyunuzu kullanınız ve iktidarı değiştirmeye çalışınız.

"Şuna küstüm, buna küstüm" olmaz. "Şu adayı beğenmedim, ötekini beğenmedim" olmaz. "Beklentilerim yerine getirilmedi" olmaz. Gidersiniz, oyunuzu kullanırsınız, sonra da parti içinde mücadelenizi yaparsınız.