19 Kasım 2024 tarihinde Kastamonu Üniversitesi'nde "Bilim ve Sanat Yolunda 63 Yıllık Bir Seyahat: Nail Tan" sempozyumu yapıldı.
Nail Tan önemli kültür adamlarımızdan biridir. 10 Aralık 1941 doğumlu Nail Tan rahatsızlığına rağmen yazmaya, üretmeye devam ediyor. Kültür adamları çoğunlukla öldükten sonra anılırlar. Bu kez öyle olmadı. Kastamonu Üniversitesi bir değerbilirlik yaptı ve Tan için bir sempozyum düzenledi. Yaşayan diğer kültür adamlarımız için de bunun bir örnek olmasını dilerim.
Niçin Kastamonu Üniversitesi Çünkü Tan, Kastamonulu. Bu tarihî şehrimizin Araç ilçesinin Kavacık köyünden. O sadece Kastamonulu değil çalışmalarının önemli bir bölümü de Kastamonu için.
Nail Tan'ı en çok halk bilimciler ve halk edebiyatçılar tanır. 1970'li yıllarda Tan, Kültür Bakanlığı'na bağlı Millî Folklor Araştırma Dairesi (MİFAD) başkanı idi ve bu bilim dallarıyla ilgili çok önemli hizmetler gördü. Onun yöneticiliği zamanında 1973'te başlayıp sonuncusu 1984'te yapılan uluslararası folklor kongreleri yüzlerce bilim adamını bir araya getirmekle kalmamış, basılmış olan kongre kitapları Türk halk bilimi alanında büyük bir külliyat oluşturmuştur. Türk mutfağından yer adlarına, Köroğlu'na kadar büyük bir külliyat.
Yine MİFAD başkanlığı sırasında Nail Tan, önemli bir ihtisas kitaplığı ve arşiv de oluşturmuştur. Arşiv çalışmalarına daha sonra tayin edildiği Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'ndeki müdür yardımcılığı sırasında da devam etmiştir.
1998 yılında emekli olan Nail Tan boş durmamış, 1998-2006 yıllarında Türk Dil Kurumu'nda uzman olarak çalışmıştır. Bu kurumda Fikret Türkmen tarafından yürütülen "Türk Dünyası Destanlarının Tespiti, Türkiye Türkçesine Aktarılması ve Yayımlanması" projesinde yayımlanan 70 kadar eser, Fikret Türkmen ve Nail Tan'ın takipçiliğinin sonucudur. Destanlarımızın hem kendi dillerindeki hem Türkiye Türkçesindeki metinlerini içeren ve onlar hakkında bilgi veren Türk Dünyası ile ilgili böyle bir külliyat dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Bunlar içinde bizzat Nail Tan'ın Âşık Şeref Taşlıova'dan derlediği halk hikâyelerimiz de vardır.
2000'li yılların başından itibaren yayımlamaya başladığı vefeyat (nekroloji) yazıları da büyük bir çoğunlukla Türk Dili dergisinde çıkmıştır. Yitirdiğimiz değerler onun kalemiyle