Çocukken gördüğüm bayramlar hani..

Ramazan Bayramı birlik ve beraberliği sağlaması açısından Türk kültüründe çok önemli. Ancak artık eski bayramların tadı yok demek de yanlış olmaz. Çünkü eski bayram lezzetlerinden çok uzaktayız.

Bayram kelimesi ilk defa Kaşgarlı Mahmud tarafından yazılan DÎVÂNU LUGÂTİ'T-TÜRK'TE "BARAM (??)" şeklinde geçiyor. Günümüz Türkçesinde BAYRAM "HALKIN HEP BİRLİKTE YAŞADIĞI SEVİNÇ VE EĞLENCE HÂLİ" anlamına gelmektedir. Tabii ki dinî bayramlara daha da güçlü ve farklı anlamlar yüklenir. Ülkemizde dinî çerçevede iki bayram kutlanır. "Şeker Bayramı" ve "Kurban Bayramı". Şeker Bayramı bir diğer adıyla Ramazan Bayramı. Dinî vecibelerin dışında bir de ülkemiz insanlarının gelenek hâline getirdiği "Şeker Bayramı" alışkanlıkları var. Mesela bayramdan önce evlerde uzun uzun temizlikler yapılır, bayramlıklar alınır ve bayram günleri için özel lezzetler hazırlanır. Erkekler bayram namazına gider. Mezar ziyaretlerinin ardından aile bireyleri veya yakın akrabalar kahvaltı sofrasında bir araya gelir. Çocuklar en güzel şekilde giydirilir, harçlıklar verilir, şeker, lokum ve çikolatalar ikram edilir. Bu gelenekler Türk Cumhuriyetlerinde biraz daha geniştir. Ülkemizde olduğu gibi bir gün önceden "Şeker Bayramı" için hazırlıklara başlanır. Evler temizlenir, bahçe ve yollar süpürülür, normal günlere nispeten yeni ve temiz kıyafetler hazırlanır. Yemek hazırlıkları da günler öncesi başlar. TANDIR EKMEĞİ (NAN), PETİR, KATLAMA, BORSOK gibi özel yiyecekler hazırlanır. Burada dikkatinizi çeken Türk coğrafyasında Türkiye'de olduğu gibi eğlence ve şenlik havasında değil, hüzün ve anma ile buruk geçer. Bu durum atalar ve geleneksel kültürle ilgilidir. Kısaca coğrafyamızda yüzyıllardan beri dinî bayramlarımız; iyiliklerin, birlik ve beraberliğin, yardımlaşmanın, paylaşmanın, şefkat ve merhametin zirve olduğu ve küskünlüklerin sonlandırıldığı önemli günler olarak bilinmiş ve kutlanmıştır. Artık eski bayramların tadı yok demek yanlış olmaz. Önemli edebiyatçılarımızdan Abdurrahim Karakoç eski bayramlara olan özlemini şöyle dile getirir;