Tokat lezzetlerinden mahrum kalmayın

Tarihi, kültürü ve tabiatının şahaneliğiyle ön plana çıkan Tokat, mutfağıyla da Türkiye'nin orijinal yönü güçlü en iyilerinden biridir. Her şehrin kendine has bir tadı vardır düşüncesiyle TOKAT lezzetlerinden mahrum kalmayın derim.

Kış geldi ve yeni bir yılın ilk haftası sıcak bir ortamda biraz geçmişe yolculuk yaptım. Öyle şeyler yaşadım ve gördüm ki memleketim Tokat'ta anlatsam roman olur. Ben de uzun yıllar bu kadim şehirde yaşamış biri olarak çok defa yazdım ama 2023 sonunda yine bir şeyler yazmak istedim. Tokat'ta yaşama şansı olup da bu il hakkında fikir edinmek için bu satırları okuyacak kişileri biraz keyiflendirecek, belki de biraz tedirgin etmesi muhtemel düşüncelerimin yansıması olarak görün lütfen bu satırları. Şehirler insanlar için birçok anlama gelebilir. Bazı insanlar bir şehirde maddi manevi aradığını bulabilirken diğer insanlar sıkıntıdan başka bir şey bulamayabilir. Tam da yeri gelmişken söylemek isterim bilhassa MUTFAK KÜLTÜRÜ anlamında Tokat kendisini anlatamamış ya da anlatmamış bir şehir. Tarihi, kültürü ve tabiatının şahane olduğu söylenmiştir çoğu zaman ve bu gerçektir. Tokat aslında Anadolu'da her şehrin yaşadığı problemleri yaşar. Tokat'ta doğup büyümüş biri olarak çok sinirlendiğim, kızdığım dönemler olsa da şehrimden umudumu hiç kesmedim. Yıllar sonra anladım ki biraz da insanın kendisinde bitiyor bu düşünceler. Nasıl bir ortam edindiğinize, nasıl bir hayat şekli seçtiğinize bağlı biraz... Açıkçası olumlu-olumsuz yaşadıklarımla güzeldi. Mutluluklarım, mutsuzluklarımdan daha fazlaydı. Benim yaşadığım Tokat her şeye rağmen sonrasında bulduğum ortamlardan daha kötü değildi. Her gidişimde hâlâ aynı lezzetleri bulmaya gayret ederim ve bulurum da...
Tokat muhafazakâr kenttir. Evirip çevirmeye gerek yok ama kime göre, neye göre muhafazakâr demekten de geri durmam. Tokat, Selçukluların "DARÜN NUSRET" yani "İYİLİK ŞEHRİ" diye andıkları; Evliya Çelebi'nin "GARİPLERLE DOSTTURLAR, KİN TUTMAZ, HİLE BİLMEZ, YUMUŞAK HUYLU İNSANLARDIR" dediği bir şehir.

POTANSİYELİNİN FARKINDA DEĞİL

Gelelim biraz da iyi bildiğimi düşündüğüm bir konuya Tokat mutfağı... Bir Tokatlı olarak değil Anadolu mutfaklarını iyi bilen biri olarak iddia ediyorum ülkemizin orijinal yönü güçlü, en iyilerinden biridir. İsteyenlerle her ortamda konuşmaya ve tartışmaya hazırım. PİŞİRME TEKNİKLERİNİ konuşabiliriz kesinlikle sıra dışı, ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİNİ konuşabiliriz kesinlikle çok özel. TOKAT KEBABI, TURŞULU, BAT, ERİKLİ SARMA, DÖŞEME YUFKA gibi LEZZETLERİ konuşabiliriz çok ama çok iddialı. Tokat bunun farkında mı derseniz korkarım yeterince değil.
Ne yazık ki Tokat'ta yaşayan insanlarımızın MUTFAK KÜLTÜRÜ olması gereken yerde değil. YEMEK KÜLTÜRÜ YÜKSEK, YEME İÇME ADABINA HÂKİM, SADECE YEMEYİ DEĞİL YEMEĞİ OLUŞTURAN ÜRÜNLERİ ve RİTÜELLERİNİ bilen kişi sayısı korkarım oldukça az. Gerçi kaç Anadolu şehrinde yeterli diyeceksiniz.
Bu arada yemek kültürünün gelir seviyesiyle ilgisi yoktur. İYİ YEMEK, KALİTELİ YEMEK başka bir şeydir. Diğer Anadolu kentleri gibi Tokat da CASUAL DINING, FINE DINING kelimelerine henüz çok uzak. Özetle bu anlamda şehir yeterince gelişmemiş dersek yanlış olmaz. 1970-2000'li yıllar arasında faaliyet gösteren benim bildiğim CİM CİM, PARK LOKANTASI, UĞRAK LOKANTASI, BADAL RESTORAN, HONÇA gibi ülkemizin tanıdığı karakterli işletmeler yerini kafa karışıklıklarıyla ne ararsan var işletmeleriyle dolmuş. Tabiatının şahane olduğunu ve birçok şehirden daha yeşil olduğunu söyleyebilirim. Ama ülkemdeki hemen her şehri iyi bilen biri olarak bu anlamda birçok şehrimiz olduğunu da ilave etmek isterim. Bunu söylerken yeşile-tabiata meraklı gezmeye niyetliler için takılacak çok fazla yeşil yer var. Yaz günlerinde, kalabalık bir arkadaş ortamıyla piknik yapmak isterseniz "HANGİSİNE GİTSEK ACABA" diye düşünmenize neden olur TOKAT. Ancak çok fazla sosyal aktivite arayanlar biraz hayal kırıklığı yaşayabilir. Bu durum benim için geçerli bir şey değil. Orada büyüdüm; anılarım orada, hikâyelerim orada.