Şanlıurfa'nın misafirperver sofraları

Ünlü gezgin TAVERNIER "Şanlıurfa'da Türkiye'nin başka hiçbir yerinde yiyemeyeceğiniz kadar güzel yemekler yiyebilirsiniz" diyerek kentin eşsiz ve lezzetli mutfağı hakkında düşüncelerini belirtmiştir. Konu ramazan yemekleri olduğunda lezzet arayışı ve çeşitlilik zirveye ulaşır. Misafir ağırlamak Şanlıurfa halkı için bir şereftir, Hazreti İbrahim'in sünnetidir. Yılın her mevsiminde özel yemekleri vardır ama bilhassa ramazan aylarında etli yemek pişirilir. Kavurma yapılır, yanında biri kıyma etten, diğeri parça etten olmak üzere iki tür sebze yemeği, beyaz pilav, yanında "Bostana" veya "Cacık" hazırlanır. Bunlara ek olarak "Dolmalı köfte" veya "İçli köfte", tatlı çeşidi olarak "Katmer", "şıllık" "baklava" veya "kadayıf", sonrasında da meyve ikram edilir.

PAYLAŞMA GELENEĞİ

Şanlıurfa'da lezzetli yemek yapma becerisinin yanında yaptıkları yemekleri misafirleriyle paylaşma geleneği bütün Anadolu insanına mahsus bir özelliktir. Ancak Şanlıurfalıların misafir sevme özelliğinin, hiçbir öğün misafirsiz yemeğe oturmayan Hazreti İbrahim'den geldiği söylenmektedir. "Halil İbrahim Sofrası" deyiminin bu gelenekten geldiği bilinmektedir. Sofrada misafirin ulaşamadığı yemekler ısrarla ikram edilir. Yemeğe çorbayla başlanır sonrasında yöreye ait olan ekşili bamya yanında kaburga ve iç pilavla servis edilir. İftar sofralarında özellik yaz aylarında meyan ve koruk şerbeti Urfalıların olmazsa olmazdır. Meyan şerbeti için evlere getirilen meyan kökünün üzerine bir parça buz atılır ve öz aşağıya doğru süzülür. Özel baharat ve su eklenerek afiyetle tüketilir. Koruk şerbeti için ise üzümün olgunlaşmamış hâlinden elde edilir. Koruklar saatlerce kaynatılır sonrasında şeker ilavesiyle öz elde edilir. Özü yoğun olduğu için az bir su eklenerek tüketilir.

KULAK ÇORBASI