Ramazan ayı Müslümanlar için dinî bir gereklilik ve bu ay ülkemizde mutfak adına farklı gelenekler oluşturmuş. Şüphesiz Anadolu coğrafyasında yaşayanlar binlerce yıldır nice bilgi, beceri, gelenek ve görenekler görmüş törenlere tanıklık etmiş. Ramazan boyunca Türkiye gazetesi olarak bu çok değerli ay içinde diğer gelenekler yanında mutfak geleneklerimizi de hatırlayalım ve en azından kendi dünyamızda yaşatmaya çalışalım. Aslında bu vesileyle görkemli Anadolu'nun lezzet kapılarını da farklı bir açıdan aralamış oluyoruz. Bu ay elbette bütün ayların en hayırlısı, en bereketlisi ve en lezzetlisi; en azından Müslümanlar için öyle Anlar, sesler, dokular, tatlar, paylaşılan, saklanan, hatırlanan anılar ile hayata renkler katıldı. Bu kadim coğrafyanın insanları ve bu topraklarda yaşamış saygı ile andığımız halk birikim ve gelenekleri bir sonrakilere sabırla aktardı. Anadolu'nun ramazan ayı sofralarına ve lezzet sırlarına yolculuk yapacağız. Biliyoruz ki geleneksel mutfaklar; toplulukların, grupların ve kimi durumlarda bireylerin bir parçası olarak tanımladıkları DİNÎ veya KÜLTÜREL UYGULAMALAR, TEMSİLLER, ANLATIMLAR, BİLGİLER, BECERİLER VE BUNLARLA İLGİLİ ARAÇLAR, GEREÇLER ÜRÜNLER, YEMEKLER VE İÇECEKLER ile MEKÂNLAR anlamına gelir. Amacımız ramazan ayı vesilesiyle unuttuklarımızı hatırlamak.

KAŞABİNE MALZEMELER

1 su bardağı buğday döğmesi,

1 çay bardağı kırmızı mercimek,

1 çay bardağı nohut (haşlanmış)