1928 yılında Ankara'da bugünkü Etnografya Müzesi'nin bulunduğu mahallede doğdu. Babası Ali Ulucak, annesi Mürvet Hanım'dır. Ailesinin tek çocuğuydu. Çocukluk ve gençlik dönemi Ankara'nın Altındağ ilçesinde yer alan Bentderesi'nin üzerindeki Taşköprü'ye yakın Hıdırlık Tepesi'nin kuzeyinde uzanan Mermer Çeşme civarında geçti. Eğitimine Necati Bey İlkokulu'nda başladı. İsmet Paşa Ortaokulu ve Gazi Lisesi'nden mezun oldu. Aslen Kayserili olan, İstiklal Savaşı'na katılmış bir Kuvâ-yi Milliye mücahidi, İstiklal Madalyası sahibi olan babası Ali Bey -Ali Usta olarak anılırdı- doktor olmasını istiyordu. Ama o hukuk fakültesini tercih etti. 1951'de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Askerlik görevini İstanbul'da ve Polatlı kışlasında tamamladı. Annesi Mürvet Hanım da babası gibi aslen Kayseri Bünyanlıydı. pushfn('ads'); 1954'te, Ankaralı olan ve Ankara Kız Enstitüsü mezunu Semahat Hanım ile evlendi. Bu evlilikten Mahmut Alaaddin, Ayşenur, M. Seyfeddin ve Emir Miraceddin isimli üç erkek ve bir kız çocuğu oldu. 1957'de aralarında, gazetemizde uzun yıllar yazan merhum Mehmed Şevket Eygi'nin de bulunduğu on kişilik bir grupla İslam Dergisi'ni çıkardı. Maliye Bakanlığı'nda 25 yıl hazine avukatlığı ve bilirkişi sıfatıyla müşavir avukat olarak görev yaptı. Çalışma Genel Müdürü görevini üstlendi. 30 yıllık kamu hizmetinden sonra emekli oldu. Emekli olduktan sonra merhum Cevat Ayhan'ın Meşrutiyet Caddesi'ndeki ofisinde Refah Partisi'nin (RP) kuruluşunu gerçekleştiren kadro arasında yer aldı. Kuruluşundan itibaren RP içerisinde üst düzey görevler icra etti. 20 ve 21. dönemde Ankara Milletvekili olarak parlamentoda görev yaptı. Yaklaşık 15 yıllık süre içerisinde Refah Partisi'nin aralıksız genel başkan yardımcısı olarak Milli Görüş hareketinin en önemli kurmaylarından biri oldu. Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak, RP'nin tam yetki ile tek imza ile temsil ve ilzama, Genel Başkan Necmettin Erbakan, Teşkilat Başkanı Ahmet Tekdal ve Genel Sekreter Oğuzhan Asiltürk ile birlikte yetkili kılındı. pushfn('ads'); Refah Partisi'nden sonra Fazilet Partisi ve Saadet Partisi'nde çok önemli görevler üstlendi. Merhum Rıza Ulucak'tan bahsediyorum. Dün 17 Mart'tı 17 Mart, siyasette duruşunu, istikametini hiç değiştirmeyen, istifini bozmayan merhum Rıza Ulucak'ın vefat yıldönümü. Rıza Ulucak, 17 Mart 2014 tarihinde ebediyete irtihal eyledi. Bugünkü yazımda, Milli Görüş tarihinde esasen önemli bir yeri olan, tanımaktan ve çok kereler muttali olmaktan memnun ve mesrur olduğum merhum Rıza Ulucak'ı anlatmak istiyorum. "RIZA BEY EVLİYA GİBİ ADAMDIR!"Merhum Rıza Ulucak'ın kişisel bazı özelliklerini rahmete vesile olması temennisiyle hatırlamak ve hatırlatmak isterim; Rıza Ulucak bütün mesaisini Millî Görüş davası uğruna harcadı. Kapısı sürekli açıktı ve herkese açıktı. Sabah erken saatlerde yanından hiç ayırmadığı çantasıyla mesaiye başlardı. Çalışma odası son derece mütevaziydi. Şatafattan, şaşaadan hep kaçındı. Tane tane konuşurdu. İkna ediciydi. Dr. Ömer Furkan Kesikbaş'ın nitelemesiyle Rıza Ulucak Bey, "Derviş ruhlu ve derviş mizaçlı" bir insandı. Milli Görüş Lideri ve Refah-Yol Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan kendisini şu cümleyle tavsif ve tarif ederdi; "Rıza Bey evliya gibi adamdır." Yumuşak huylu, gösterişten uzak, orta yolu kabullenmiş bir insandı. İyi bir hukukçu olmasına rağmen kimseye bilgiçlik taslamadı. Bir konu gündeme geldiğinde sorulursa söyler, sorulmazsa dinleyen bir kişiliğe sahipti. Siyasi hayatı boyunca, Erbakan Hoca'nın verdiği tüm görevleri hiç şikâyet etmeden, gayretle, eksiksiz