Kazakistan olayları ve büyük İsrail projesi!

Bir kere öncelikle Türk basınında yaygın olarak yapılan bir yanlışa dikkat çekmek istiyorum: "Türkî cumhuriyetler" tabiri yanlıştır; doğrusu "Türk cumhuriyetleri"dir. Kazakistan'daki iç karışıklığa ilişkin şunu söylemek isterim; hiç kuşkunuz olmasın ki bu karışıklıklar, üzerinde yıllardır ince ince çalışılan "Büyük İsrail Projesi"nin önemli bir parçasıdır. Bunu nereden mi çıkarıyorum Anlatayım. 1990'lı yılların başları Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazanmalarını izleyen yıllar Millî Görüş lideri, Refah-Yol Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Refah Partisi genel başkanı olarak, kalabalık bir heyetle Türk cumhuriyetleri turuna çıktı. Kazakistan durağında, bugünlerde nerede olduğu meçhul olan, o dönem Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'den de randevu alındı. pushfn('ads'); Erbakan Hoca, Nazarbayev'le bir araya gelemedi ancak yardımcısı M. Hasanbaev'le önemli bir temasta bulundu. Hasanbaev'in masasında, El Andallus El İslam En Espana, Belgium, Newzeland vb. gibi kitaplar vardı. Ve o görüşmede Erbakan Hoca şu mesajları verdi: "Kazakistan bizim kardeş ülkemizdir. Kazakistan, şu anda çok önemli bir dönüm noktasındadır. Komünizm insanlığa saadet getirmemiştir. Ancak ikiz kardeş kapitalizm de insanlığa saadet getirmeyecektir." "IMF gelip size sistem teklif ediyor. Sistem fevkalade önemlidir. Ekonomi sömürü sistemi mi, yoksa herkese hakkını veren bir sistem mi olacak Tecrübelerden istifade etmelisiniz. Biz Dünya Bankası'ndan, IMF'den borç para aldık da ne olduk Müslümanların Amerikan bankalarında 700 milyar dolar parası var. ABD bu paralarla Müslüman ülkelere borç para veriyor ve bunun faizini alıyor. Yani Müslümanların parasıyla Müslümanları sömürüyor." "Bizim de zengin madenlerimiz var. Biz 50 seneden beri uğraştık. 9 milyon işsizimiz var. Hep bu faizden. Şimdi biz Asya Kalkınma Fonu ile Asya Sosyal Kalkınma Fonu'nu yürürlüğe koymamız için muhataba ihtiyacımız var." pushfn('ads'); Akşam, Erbakan ve beraberindeki heyeti bir sürpriz bekliyordu; 42 yıl Kızıl Kremlin'in Kazakistan temsilciliğini yapan Kazakistan eski Cumhurbaşkanı Din Muhammed Ahmedoğlu Huneyf, heyeti kendi evinde konuk etti. Ev, tipik bir Anadolu evi gibiydi. Buram buram Anadolu kokuyordu. Huneyf, Erbakan Hoca'yı dinledikten sonra hayretlerini gizleyememiş ve "Bunları ilk kez dinliyoruz" demişti. Erbakan Hoca, konuşmalarında esasen, Siyonizm'in tehlikelerine işaret ediyordu. Ha Rusya, ha Amerika!.. İkisi de Siyonizm'in ayaklarından. Hiç kuşkunuz olmasın, zengin yeraltı kaynaklarıyla iştah kabartan Kazakistan'daki iç karışıklık en fazla bu iki ülkeyi memnun ediyor. Elbette Çin'i de Yine hiç kuşkunuz olmasın ki, alakasız gibi görünse de, bu bölgedeki karışıklıklar İsrail'in bölgedeki güvenliğini sağlamaya yöneliktir. Peki, "Ben bir Siyonist'im!" diyen ve 15 Temmuz hain darbesini, "Biz bunu bir internet oyunu sandık!" diyen bay Biden, Kazakistan iç karışıklığı karşısında nerelerini kaşıyor, acaba! ANLAYANA SİVRİSİNEKçok koştum peşinden düşlerimin ve emellerimin yetişemedim dedim kısmet yardıma muhtaç kim varsa uzattım ellerimi özellikle kendime yetemedim çok net kifayetsiziyim kendi kendimin Selami Güder emailprotected "YA HERRO, YA MERRO!" DİYEN BAKAN!Bu Millî Eğitim Bakanı biraz farklı sanki! Adı, Mahmut Özer. Prof. Daha önce rektörlük yapmış, yazarlık yapmış, bakan yardımcılığında bulunmuş. Agresif ve sıra dışı bazı çıkışları olsa da söylemleri ilginç! Mesela, Bakan Mahmut Özer diyor ki, "Eğitim için okullara gönderilen ödenekler makam odasına harcanmayacak! Öğrencilerin eğitimine, sosyal faaliyetlerine harcanacak! Bu paralarla makam odası döşenmeyecek! Bu konuların takipçisi olacağız!" Mesela, Bakan Mahmut Özer diyor ki, "Amacımız, okullar arasında eğitim düzeyini eşitlemek!" Bunları yapabilir mi, yaptırabilir mi Milli