O Kadın!

O kadın, Türkiye'de çok önemli, efsanevi icraatlara imza atan, Türkiye'nin her açıdan gelişmesi için gecesini gündüzüne katan Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın Başbakanlığındaki Refah-Yol Hükümeti'ne yönelik düşmanca tavırlar sergiledi. O kadın, Erbakan Hoca ve Milli Görüş'e yönelik pusular kurdu, tuzaklar tezgâhladı, planlar yaptı. O kadının bakanlığı sırasında, Türkiye'de 28 Şubat Darbesi gerçekleşti. Çanak tuttuğu bu darbe ile Türkiye'deki Müslümanlara, inançlı kesime büyük bir baskı uygulandı. O kadın, 12 Mart 1997'de, yani 28 Şubat'ta yapılan MGK toplantısından tam iki hafta sonra bir Cumartesi günü, 'Sekizinci kat' olarak bilinen Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın en üst katında bir toplantı düzenledi. 'Türkiye' başlıklı bir toplantıydı bu. Toplantıda şer odaklarının tüm temsilcileri oradaydı; Dennis Ross, Bernard Lewis, Richard Perle, Paul Wolfowitz, Henri Barkey, Morton Abramowitz Hasan Cemal'in kitabında yazdığına göre, gazeteci yazar Cengiz Çandar da o toplantıdaydı ve görüşlerine başvurulmuştu. O kadın o toplantıda, terör devleti Amerika'nın Türkiye konusunda nasıl bir tavır izleyeceğine ilişkin 'çeşitli' görüşleri toplamak istemişti. O kadının düzenlediği, 12 Mart 1997 tarihindeki o toplantıdan nasıl bir sonuç çıkmıştı, peki Gazeteci yazar Hasan Cemal'in kitabında yazdığına göre, toplantıda şu değerlendirme yapıldı: "Short of acoup, Erbakan Governmentgottago!"Bu şu demek; "Askeri darbe olmaksızın Erbakan hükümeti gitmelidir!" O kadın, Irak'ta milyonlarca insanın katledilmesinde, Iraklı çocukların öldürülmesinde parmağı olan kadındı. Iraklı çocukların bombalarla katledilmesi kendisine sorulduğunda, "Bu çok zor bir seçim, ama bunun ödemeye değer bir bedel olduğunu düşünüyoruz" diyen bir kadındı. O kadın, ABD'nin ilk kadın Dışişleri Bakanı (1997-2001), Yahudi asıllı Madeleine Albright'tan başkası değildi. O kadın öldü. Şimdi hesap vakti! pushfn('ads'); "HEDEF İSLAM ÂLEMİ VE TÜRKİYE'DİR!" Terör devleti İsrail'in Cumhurbaşkanı İsaac Herzog ülkemize geldi ve gitti Mehmetçik'in taşıdığı İsrail bayrağı, hafızalara kazınan acı bir fotoğraf olarak tarihteki yerini aldı. Bu vesileyle tarihi bir açıklamadan söz etmek istiyorum. Tarih, 2009'un başları Yer, İstanbul, Çağlayan Meydanı. Milli Görüş Lideri Refah-Yol Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, terör devleti İsrail'i protesto etmek için Saadet Partisi tarafından Çağlayan Meydanı'nda düzenlenen muhteşem mitinge telekonferans sistemi ile katıldı. Erbakan Hoca burada son derece ehemmiyetli bir konuşma yaptı. O konuşmadan bazı satır başlarını hatırlatmak istiyorum; "Komünizm iflas ettikten sonra, Batı dünyası hedef tahtasına İslam'ı yerleştirdi. 1990'da Rusya dağılıp, komünizm iflas edince, ABD'nin tek kutup olmasını artık nihai zaferleri için yeterli gören ırkçı emperyalizm, şimdi 19 yıldan beri bir yandan Büyük İsrail'i kurmak, diğer yandan da Fas'tan Endonezya'ya kadar 28 Müslüman ülkeyi kendi kontrolü altına alarak, İsrail'in emniyetini sağlamak için 19 yıldan beri 20. Haçlı seferini yapmakta kesin ve kararlı adımlarla hedeflerine doğru yürümektedir." "Sevr Anlaşması, Osmanlı'nın önüne Büyük İsrail'i kurmak için konulmuştur. Fakat Anadolu'nun inançlı evlatları buna müsaade etmediler. 5 yıl boyunca İstiklal Savaşımızı yaptık. Selçukluların ve Osmanlıların ahfadı olarak ırkçı emperyalizmin Büyük İsrail'in bir parçası saydıkları Güneydoğu Anadolu'muzu ve bütün yurdumuzu istilacı zalimlerden kurtardık." "Fakat şimdi ırkçı emperyalizmin 1990'dan sonraki yeni politikalarıyla BOP adı altında Büyük İsrail'in kurulması ve onun emniyeti için Fas'tan Endonezya'ya kadar 28 İslam ülkesinin kontrol altına alınması ve bu meyanda Selçukluların, Osmanlıların mirasçısı, bağımsız bir devletin olmaması, yani Türkiye'nin olmaması hedefi yeniden ortaya konduğu içindir ki Afganistan ve Irak'ın işgal olaylarını yaşadık." "Ve bunu takiben İran, Suriye, Suudi Arabistan,