İşte gerçek

Bu yazımda derbiye bakış açınızı uyarmak isterim. Kısa süre öncesine dek tanımadığımız isimlerle oynanan oyunun temel elemanları farklı oldu. Ancak futbolda, sürat ve çabukluğun futbolcu seçiminde önemli etken olduğunu bir kez daha anladık. Aklımızı ve tüm çalışmaları getir, götür transferine odaklayan sakat sistemsizliğimizin sonucu daha önce tanımadığımız gençleri konuşmak zorunda kaldık. Bizim gençlerimiz Rıdvan, Ersin ve ötekiler derken geçen yıl Erzincanspor'dan gelen Kerem Aktürkoğlu, futbol romantizmimizi attığı gollerle bozdu. Bu, Torrent'in başarısı değil. YANLIŞ 11'LE ÇIKTIBazen hata ve daha çok başarı olarak tabelaya yansıyan görüntüde Önder Karaveli'yi görmek isterdik. Ama geçen yazımda da belirttiğim gibi risk almak ve oyunu okumak, doğru karar almadan başarı gelmiyor! Sahaya yanlış bulduğum 11'le çıkan ve oyun içinde bazı özel önlemleri ıska geçen Önder Hoca yenilginin baş sorumlusu olurken Torrent de hâlâ Guardiola'nın yardımcısı olma sorumsuzluğu taşıyordu.SORUMLUSU BEN DEĞİLİMHaftalardır Kenan'ı Benzema sanan mantığı taşıyan, Rosier'in sadece topla buluştuğunda sorumsuzca çıkışlarına ve defansif görevini unutmasına çare bulamayan yanlış, G.Saray'a avantaj oldu. Josef'in yokluğu ve yalnız başına sahanın en yaşlı oyuncusu Atiba'ya verilen görevin sorumlusu ben değildim! Ghezzal'ın topla buluşma ve oyuna etkisi önlenince, takımın golcüsü Larin kulübede olunca Sarı-Kırmızılıların şansı arttı. Güven'in gençliği her zaman yardımcısız kullanılamazdı.DÜŞÜNMEK